Lütfen ODMD Gladyatör için Tıklayınız > Lütfen Magma Tıklayınız >
28. Olağan Genel Kurul (2014) Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

ODD yeni yönetimiyle, otomotiv sektöründe değer yaratmaya devam ediyor

Ziya Altunyaldız

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı

 

Türk otomotiv sektörünün 48 markasını çatısı altında barındıran ODD 28. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ın da katılımıyla gerçekleştirildi. 2013’ün detaylı otomotiv sektörü değerlendirmesinin ve 2014 beklentilerinin paylaşıldığı Genel Kurul’da, yeni Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyelerinin seçimi de gerçekleştirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, “Otomobil, insanlar için zenginlik ve refahın bir aracı olduğu

kadar ekonomilerin gelişmişlik seviyelerinin de önemli bir göstergesi. Otomotiv, insanların zihninde çok güçlü bir şekilde marka-ülke ilişkisini kurabilen sektörlerin başında geliyor” dedi.

25 Mart’ta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Levent binasında gerçekleştirilen Genel Kurul’da, ODD’nin yeni Yönetim Kurulu seçildi. Genel Kurula katılan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ın konuşmacı olarak katıldığı Genel Kurul, sektör temsilcilerini de bir araya getirdi.

“Ülkemizde ortalama 8-9 kişiye bir araba düşüyor”

Genel Kurul’da konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, otomobilin, “insanlık tarihi boyunca yapılmış en güzel oyuncak” olduğunu söyledi. Hepimizin hayatında otomobilin büyük bir yeri olduğunu söyleyen, “Bu tutku çocuklukta başlar. Oyuncak arabalarla oynayarak büyürüz. Oda duvarlarını süsleyen araba posterleri ise gençlik döneminin habercisidir. İşe girip elimiz ekmek tutmaya başladığında yine güzel bir arabaya sahip olmanın hayalini kurarız. Bugün, şöyle yoldan geçen on kişiyi çevirip ‘Bu hayatta sahip olmak istediğiniz üç şey nedir’ diye sorsanız ‘Çok değil, bir evim bir de arabam olsun…’ diye devam eden cevapları mutlaka duyarız. Bu yüzden otomobilin hayatımızın her döneminde önemli bir yeri var. Modern yaşam, kaliteli yaşam deyince akla gelen birkaç şeyden biri” dedi.

Konuşmasında otomobillerle ilgili istatistikleri de paylaşan Altunyaldız, şunları kaydetti: “Bir internet sitesinde ‘arabalarla ilgili 25 ilginç istatistik’ diye bir şey okudum. Amerika’da yollarda yaklaşık 300 milyon araba varmış. Bu rakam, neredeyse Amerika’nın nüfusu kadar… Amerika’nın 2012’deki nüfusu yaklaşık 314 milyon. Bu da demektir ki, kundaktaki bebeğe bile bir araba düşüyor. Türkiye’de yollarda ne kadar otomobil var sizce?  TÜİK, verilerine göre trafiğe kayıtlı araç sayısı, bugün 18 milyonun üzerinde. Bunların yarısından biraz fazlasını otomobil oluşturuyor. Yani kabaca ülkemizde 9-10 milyon otomobil var trafiğe kayıtlı. Bu rakamı, 77 milyonluk nüfusumuza oranladığımızda, ülkemizde ortalama 8-9 kişiye bir araba düşüyor. Bu da, gelir seviyesi ile araba sahibi olma arasındaki korelasyona işaret ediyor. Otomobil, insanlar için zenginlik ve refahın bir aracı olduğu kadar ekonomilerin gelişmişlik seviyelerinin de önemli bir göstergesi. Bugün, kendi otomobil markasına sahip ülkelerin, aynı zamanda dünyanın en büyük ekonomileri içerisinde yer almaları tesadüf değil. Otomotiv, insanların zihninde çok güçlü bir şekilde marka-ülke ilişkisini kurabilen sektörlerin başında geliyor. Otomobil markası, ülke markasına da çok büyük bir katkı sağlıyor.”

400 bin kişiye istihdam sağlıyor

Türkiye’deki toplam Ar-Ge harcamalarının son yıllarda bir artış trendi içerisinde olduğunu belirten Altunyaldız, bu harcamaların arzu edilen düzeyde olmadığını vurguladı. Altunyaldız, “TÜİK verilerine göre Türkiye’de Ar-Ge harcamaları 2012’de yaklaşık 13,1 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Bir önceki yıla göre yüzde 17’lik bir artış söz konusu. Özel sektörün payı ise yaklaşık 6 milyar TL. Yani toplam harcama miktarının yüzde 45’i. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 70’ler düzeyinde” dedi.

Otomotiv sektörünün, dünya genelinde 50 milyon kişiye, ülkemizde ise 400 bin kişiye istihdam sağladığına dikkat çeken Altunyaldız, sektörün toplam cirosunun yaklaşık 2 trilyon Euro olduğunu söyledi. Altunyaldız, sözlerine şöyle devam etti: “Bu rakam, dünyanın 6’ncı ekonomisine eşdeğer bir büyüklük. Otomotiv sektörü, dünya ticaretinde de önemli bir yere sahip. 2012’de dünya mal ihracatı 18 trilyon dolarken, otomotiv sektörünün ihracat hacmi 1.2 trilyon dolardan daha fazla oldu. Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacaksa, otomotiv sektörünün katkılarıyla ulaşacak. 2000’de otomotiv sektörünün ihracatı sadece 1,5 milyar dolardı. 2013’te 17 milyar dolar gibi bir büyüklüğe ulaştı (toplam ihracatımızın yüzde 11,2’si). Son 7 yıldır ihracat lideri. Bu anlamda sektörün, potansiyeline ve itici gücüne olan inancım tam. Bu alanda oluşturulacak öngörülü ve güçlü stratejiler sayesinde, inanıyorum ki otomotiv sektörü mevcut performansının çok üzerine çıkacak.”

Otomotiv pazarında, yüzde 20-30 aralığında daralma bekleniyor

Mustafa Bayraktar

ODD Yönetim Kurulu Başkanı

ODD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devam ettirecek olan ODD Yönetim Kuru Başkanı Mustafa Bayraktar konuşmasında, 2013’ü şöyle değerlendirdi: “Yılın ilk yarısındaki olumlu havayla toplam pazar yüzde 9,2 büyüyerek 893 bin 124 adede ulaştı. Yılın son döneminde kur ve faiz artışlarının sektörümüzde yarattığı olumsuz etkiye ilave olarak, BDDK, açıkladığı makro ihtiyati tedbirlerle Şubat 2014‘ten itibaren otomobil kredilerine ve vadelerine sınırlamalar getirdi. Yılın son dönemindeki bu gelişmeler ışığında, 2014 için zaten olumsuz bir senaryo beklentisi içerisindeyken, yılbaşında beklenmedik bir şekilde yükselen ÖTV, otomotiv pazarı için öngörülerimizin iyice küçülmesine yol açtı. Yılın ilk iki ayında sektörümüz yüzde 18 civarında daraldı. Şu an için net bir tahmin yapmak zor ancak otomotiv pazarında bu yıl yüzde 20 ile yüzde 30 aralığında bir daralma olması sürpriz olmaz. Sizlerle geçtiğimiz yıllarda paylaştığımız Otomotiv Ticareti Yol Haritası çalışmamızda, 1 milyon adetlik otomotiv pazarına 2014 itibarıyla varabileceğimizi öngörmüşken, bugün maalesef içinde bulunduğumuz yıl için halen 600-700 bin adetlik pazar tahminlerini konuşur durumdayız. Biz, bu çalışmamıza dayanarak, otomotiv pazarında talebi oluşturan en önemli etkenlerin gelir seviyesi, kredi hacmi ve fiyat olduğunu da biliyoruz.”

“Otomotiv sektörü, 636 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi”

“2014’te neden hala 1 milyon adetlik satışlara ulaşamadığımızın analizini 2011’den başlayarak sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Bayraktar, şunları kaydetti: “2008-2009 arasında yaşanan küresel kriz sonrasında, Türkiye’nin yeniden büyüme sürecine girmesiyle otomotiv pazarı 2010’da 793 bin adede ulaşmıştı. 2011’de, Türkiye yüzde 8,8 büyürken, cari açık tarihimizdeki en üst seviye olan 75 milyar doları buldu. Yıla hızlı giren otomotiv sektörü ise, 2011’de birinci çeyreğinde yüzde 80,37, ikinci çeyreğinde yüzde 38,95 büyüdü. 13 Ekim 2011’de, hızlı büyüme ve cari açıktaki artış gerekçe gösterilerek ÖTV oranları hafif ticari araçlarda yüzde 10’dan yüzde 15’e, otomobillerde ise 1601-2000cc arasındaki araçlarda yüzde 60’dan yüzde 80’e ve 2001cc üstü araçlarda yüzde 84’ten yüzde 130’a yükseltildi. Hal böyleyken, otomotiv pazarı 2011’de yüzde 14,84 artarak 911 bin adet seviyesinde kapandı. Sektörümüz çok uzun yıllardan sonra 1,3 milyar dolar seviyesinde dış ticaret açığı verdi. Yine de, 75 milyar dolarlık cari açığın sadece 1.3 milyar doları otomotiv sektörüne aitti. 2012’ye geldiğimizde, Merkez Bankası’nın sıkılaştırılmış para politikası ve artmış ÖTV oranlarının etkisiyle otomotiv sektörü yıla daralarak girdi. Pazar 1. çeyrekte  yüzde 25,52, 2. çeyrekte  yüzde 14,79 küçüldü. Bu önlemler, sonuç olarak büyümemizi olumsuz etkiledi. 2012’de Türkiye yüzde 2,2 büyürken, cari açık 48,5 milyar dolar seviyesine geriledi. Sonuç: Otomotiv sektörü 1 yıl aradan sonra, yine 636 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. Bu sefer de bütçe dengesi bozuldu. Bütçe açığını kapatmak için 2012 Eylül ayında, ÖTV oranları yine artırıldı. Otomobillerde, 1600cc’ye kadar araçlarda ÖTV yüzde 37’den yüzde 40’a yükseldi.”

600-700 bin adetlik pazar tahminleri…

2013’te kredi kuruluşlarının not artırımlarının, yüksek likidite ortamının ve faizlerin tarihi düşük seviyelere inmesinin otomotiv pazarını olumlu etkilediğini söyleyen Bayraktar, “Yıla 1’nci çeyrekte yüzde 11,64; 2’nci çeyrekte ise yine yüzde 11,41 büyüme ile giriş yapıldı. Tam rahat bir nefes almışken, bu kez de 22 Mayıs’ta FED’in açıklamaları ve sonrasında kur ve faizlerde yaşanan yükselişler sonucunda, mali performans ve cari açık olumsuz etkilendi. 2013’te cari açık yaklaşık 65 milyar dolar olurken sektörümüz 196 milyon dolar fazla verdi. Bu sefer de orta vadeli programla beraber makro ihtiyati tedbirler açıklandı. BBDK tarafından kredi vade ve limit sınırlaması getirildi. Ayrıca 1 Ocak 2014‘den itibaren ÖTV oranları, 1600cc’ye kadar araçlarda yüzde 40’den yüzde 45’e, 1601-2000cc arasındaki araçlarda yüzde 80’den yüzde 90’a, 2001cc üstü araçlarda ise yüzde 130’dan yüzde 145’e beklenmedik bir şekilde yine artırıldı. Sonuç olarak, otomotiv sektörü son sekiz yılda yaklaşık 13 milyar dolar dış ticaret fazlası vermesine rağmen, ya cari açık ya da bütçe performansı gibi nedenlerle vergi artışı yaşadı, kredi imkanları sınırlandırıldı. 2014’e geldiğimizde, yukarıda analiz etmeye çalıştığım gibi, öngördüğümüz 1 milyon adetlik satışlara ulaşmak bir tarafa, maalesef 600-700 bin adetlik pazar tahminlerini konuşuyor durumdayız. Burada altını çizerek vurgulamak istediğim husus şu: Türkiye gibi enerji ve hammadde ithalatçısı olan ülkelerin makus talihi, her büyüme yılından sonra artan cari açık. Doğru kararları doğru zamanda alabilmek için her türlü etmeni göz önünde bulundurmamız, dünyada ve özellikle Avrupa’da neler olup bittiğini iyi yorumlamamız gerekiyor” dedi.

Otomobil sahipliği ABD’nin altıda biri, Batı Avrupa’nın dörtte biri

Konuşmasında, Türkiye ekonomisine çok önemli bir katkı sağladıklarını ancak bunu daha fazla geliştirebileceklerini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: “Sektörümüzün, gerçek potansiyelinin çok gerisinde olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde otomobil sahipliği ABD’nin altıda biri, Batı Avrupa’nın dörtte biri. 2013 sonu verilerine göre Türkiye’de 1000 kişiye düşen 164 otomobil sayısı, Batı Avrupa ülkeleri ortalaması olan 612’nin oldukça gerisinde ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında da sonuncu durumdayız. Ülkemizin yaşlı araç parkı sektörümüzde önemli bir sorun olmaya devam ediyor. 90’lı yılların başında 1,5 milyon adet civarındayken, 2013 sonu itibarıyla 13 milyon 615 bin adede ulaşmış olan toplam araç parkımızın yüzde 44’ü 12 ve üzeri yaştaki araçlardan oluşuyor. 16 ve üzeri yaş grubunu oluşturan araçların oranı yüzde 33, 20 yaş ve üzeri araçların oranı ise yüzde 22. Neredeyse tüm dünyada araç yaşlandıkça vergisi yükselirken bizde tam tersine vergisi düşüyor. Ülkemizde de vergilendirme sisteminin, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi araçların karbon emisyonları nedeniyle yarattıkları çevresel etki de dikkate alınarak, aracın yaşına göre değil, Avrupa ülkelerindekine benzer kriterlerle uygulanması gerekir. Parkımızı gençleştirmeye ve yenileştirmeye hizmet edecek politikaların geliştirilmesi artık gerçekten çok büyük bir ihtiyaç. İkinci konu ise yeni araçlar üzerindeki aşırı yüksek vergi yükü. Sektörümüz üzerinde, OECD ülkelerinin ortalaması olan yüzde 47’nin oldukça üzerinde vergi yükü bulunuyor.”

OVP, yüzde 4 büyüme öngörüyor

Dr. Hayri Erce

ODD Genel Koordinatörü

ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, konuşmasında ekonomik gelişmelere, otomotiv sektörünün Dünya’daki ve Avrupa’daki yerine ve 2013 içerisinde gerçekleştirdikleri faaliyetlere değindi. Erce, “2013’e dönüp baktığımızda, 2008’den beri gelen düşük faiz, yüksek likidite, finansal imkanlara kolay erişim gibi imkanları sağlayan bir dönemin kapandığını görüyoruz. 2013, 22 Mayıs’ta FED’in almış olduğu kararlarla, trend değişikliğinin meydana geldiği yıl olarak hafızalarımızda kalacak. Avrupa’da resesyon sonrasında, 2013’ün son çeyreğinden başlayarak bir toparlanma görmeye başladık. Avrupa 2014’te de büyümesine devam edecek gibi gözüküyor. Ülkemizde ise geçtiğimiz yılı, tam belli olmamakla birlikte yüzde 3.5 civarında bir büyüme ile kapadık.

2014’le ilgili Orta Vadeli Plan’da (OVP) yüzde 4,0 büyüme öngörülüyor. Ama bu rakamın biraz altında kalacağız gibi gözüküyor. Yapılan tahminler, yüzde 2 civarında. Enflasyon açısından ise dünyada şu anda herhangi bir tehdit gözükmüyor” dedi.

Dünya otomotiv pazarı yüzde 3.5 büyüdü

Otomotiv sektörünün dünyadaki durumunu da gözler önüne seren Erce, şunları söyledi: “2013’te dünya otomotiv pazarı yüzde 3.5 civarında bir büyüme kaydetti ve 87 milyon seviyesine geldi. Çin (22,9 milyon), ABD (15,9 milyon), Japonya (5,3 milyon) yüksek satış adetleriyle ilk üç sırada yer aldı.

Türkiye şu ana kadar, ikinci en büyük satış seviyesine ulaştı. 893 bin adet satışla dünyada 18’inci sırada, AB’de ise 5’inci sırada yer aldı.

Üretim açısından baktığımızda da dünyada, yüzde 3 civarında bir büyüme söz konusu oldu. 87 milyonluk üretim adedi içerisinde Çin (21,6 milyon), ABD (11,2 milyon ), Japonya (9,5 milyon), Almanya (5,7 milyon) en yüksek adetlerde üretimi yapan ülkeler olarak ön plana çıktı.

Ülkemiz de geçtiğimiz yıla göre bir basamak daha yükselerek, 1 milyon 126 adet üretimle dünyada 15’inci sırada, AB üretiminde ise 5’inci sırada yer aldı. AB’ye baktığımız zaman ise 2008’den beri ciddi bir daralma süreci devam ediyor. Yaşamış oldukları resesyonun, otomotiv pazarına olumsuz yansımaları oldu. 18-19 milyonluk bir pazar seviyesinden 14 milyon seviyesine geriledi. Bizim için AB pazarı çok önemli, çünkü ihracatımızın yaklaşık yüzde 75-80’inini AB pazarına yapıyoruz. Umudumuz, AB pazarındaki toparlanmanın 2014’te devam etmesi ve iç pazardaki daralmanın bir kısmının AB’ye yapılacak olan ihracatla telafi edilmesi.”

Hafif ticari araç pazarı, yüzde 15 daraldı

Toplam pazarın geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 9 civarında büyüme ile 893 bin adet seviyesinde kapandığını belirten Erce, “Özellikle 22 Mayıs’a kadar gerçekleşen düşük faiz ortamından, diğer sektörler gibi otomotiv pazarı da olumlu etkilendi. İlk yarı yıldaki olumlu rüzgarla, geçtiğimiz yılı 2012’ye göre büyüme ile kapattık. Yine ihracatta AB ülkelerindeki toparlanmayla beraber geçtiğimiz yıl yüzde 14 civarında bir büyüme söz konusuydu. 828 bin adetlik ihracat gerçekleştik ki bu 2008’deki maksimum adet olan 920 bin adetten sonra otomotiv ihracatı açısından, en yüksek ihracatın yapıldığı ikinci yıl oldu. İç pazardaki toparlanmanın, ihracattaki artışın etkilerini üretimde de gördük. Yüzde 5 civarında üretimimiz geçtiğimiz yıl arttı ve 1 milyon 126 bin seviyesine geldi. Bu da en iyi üretim yıllarından biri oldu. 21.3 milyar dolar ihracatla geçtiğimiz yılı kapadık. Geçtiğimiz yıl, Türkiye’nin içinde bulunduğu düşük büyüme süreci, vergilendirme maliyetlerindeki artışlar, özellikle özel sektördeki yatırımların zayıflaması ise hafif ticari araç pazarını olumsuz etkiledi. Geçtiğimiz yıl, pazarda yüzde 15 civarında bir daralma yaşandı. Ağır ticari vasıtada ise çok önemli bir değişiklik olmadı” dedi.

ODD çalışmalarıyla sektöre yön veriyor

Geçtiğimiz yılın rakamlarına değindikten sonra 2013 içerisinde ODD olarak gerçekleştirdikleri faaliyetlere değinen Erce, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim için en önemli faaliyetlerden biri ‘Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’ oldu. 2011-2014’ü içerisine alan ve 27 eylem planından oluşan belgeyle ilgili çalışmalarımız geçen yıl da devam etti. Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesinin Yönlendirme Kurulu toplantılarına düzenli olarak katılım sağladık. Bu belgeden en yüksek verimi elde etmek için katkıda bulunmaya devam ettik. Strateji belgesi süreci içerisinde akademik ve yarı akademik olan 3 çalışmayı gerçekleştirdik: ‘Otomotiv Ticaretinde Yol Haritası, Talep Tahmini 2012-2016’, ‘Satım Sözleşmelerinde Tüketicinin Seçimlik Hakları ve Avrupa Birliği Hukuku ile Sorunu’ ve ‘Dünya ve Türkiye Otomotiv Sektörü, 2013’. Dünya ve Türkiye otomotiv sektörüne ait karşılaştırma ve değerlendirmeleri içeren, Dünya ve Türkiye Otomotiv Sektörü, 2013 adlı akademik çalışmamız TEPAV ile birlikte hazırlandı. Çalışma, kamu kurum ve kuruluşları, üyelerimiz ve basın mensupları olmak üzere yaklaşık 550 kişiye gönderildi. Geçtiğimiz yıl, KPMG Türkiye, sektörün önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla ikinci kez ‘Türkiye Otomotiv Sektörü Araştırması’nı gerçekleştirdik. Çalışma boyunca KPMG, OSD, OYDER ve TAYSAD ile koordineli çalışarak, sektör için önemli bir çalışmaya daha imza attık.

Faaliyetlerimiz içinde önemli yer tutan bir diğer çalışma olan ‘Otomobil Dağıtım Tüzüğü’ geçtiğimiz yıl da devam etti. Sektör olarak görüşümüz 2013 Haziran’da ‘Satış ve Satış Sonrası Dağıtım Tüzükleri’nin Türkiye’de Avrupa ile eş zamanlı olarak devreye alınmasıydı. Rekabet Kurumu ile yapılan görüşmelerde, anketlere ait değerlendirmelerin Aralık 2013 tarihi itibarıyla tamamlandığı; sonuçların 2014 ilk yarıyılında sektör ile paylaşılacağı; gerekirse mevzuat çalışmalarının sonrasında yapılacağı ve 6-12 aylık bir geçiş sürecinin olabileceği ifade edildi” dedi.

73 adet fuarla, 7,5 milyonu aşan ziyaretçiye ulaşıldı

2013 faaliyetlerinde önemli bir yer tutan diğer bir aktivite ise “ODD Satış ve İletişim Ödülleri” oldu. ODD, satış konusunda en iyi performans gösteren marka ve modelleri de bu kapsamda ödüllendirdi. Erce, yaptıkları diğer aktiviteler hakkında şunları söyledi: “Model yılı değişiminin Ocak ayına alınmasıyla iki yılda bir Ekim-Kasım aylarında düzenlenen İstanbul Autoshow, dönemsel açıdan tekrar değerlendirildi. OICA takviminde yer alan diğer otomotiv fuarlarının tarihleri dikkate alınarak, İstanbul Autoshow 2015 ilkbaharına ertelendi. ODD Fuar çalışmaları neticesinde, toplam 1 milyon 630 bin metre kare fuar alanı (1996-2013 arasında) ve 73 adet fuarla 7,5 milyonu aşan ziyaretçiye ulaşıldı. 2013’te Adana, Antalya, İzmir ve Bursa’da bölgesel fuarlarını da düzenledik. ”

ODD’nin Yeni Dönem Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri

 Yönetim Kurulu

  • Mustafa Bayraktar (Baylas Otomotiv A.Ş.)
  • Ali Bilaloğlu (Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.)
  • Ali Haydar Bozkurt (Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.)
  • Aykut Özüner (Ford Otomotiv San. A.Ş.)
  • Bora Koçak (Çelik Motor Tic. A.Ş.)
  • Özcan Keklik (General Motors Türkiye Ltd. Şti.)
  • Şükrü Bekdikhan (Mercedes-Benz Türk A.Ş.)

Yönetim Kurulu Yedek

  • Eşref Biryıldız (Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş.)
  • Önder Göker (Hyundai Assan Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş.)
  • Bahaettin Tatoğlu (Baylas Otomotiv A.Ş.)
  • Alpay Türker (Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş.)
  • Can Eroskay (Honda Türkiye A.Ş.)

Denetleme Kurulu

  • Okan Baş (Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.)
  • İbrahim Aybar (Mais Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.)
  • Nurkan Yurdakul (Mazda Motor Logistics Europe NV)

Denetleme Kurulu Yedek

  • Mustafa Nihat Tuduk (Volvo Otomobil Tic. Ltd. Şti.)
  • Atilla Ergin (Nissan Otomotiv A.Ş.)
  • Yusuf Soner (Temsa Global Sanayi ve Ticaret A.Ş.)

 

 

 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next