Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı trafik kazalarındaki ölümlerin azaltılmasını hedefliyor

Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı, 3 Nisan'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve devlet yetkililerinin katıldığı bir toplantı ile tanıtıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada “ Artık 20, 25 yaşındaki araçlarla trafikte dolaşmak yok. Araçlar yaş itibarıyla 10, bilemediniz 15 olacak. Araçların yenilenmesine imkan hazırlıyoruz çünkü araçların sağlam olması çok önemli. Yollarımızda artık trafiği tehlikeye düşürecek, güvenlik düzeyi düşük araçları görmek istemiyoruz” dedi.

Ülkemizde önemli bir sorun olan trafik kazalarının önlenmesi, güvenli trafik alanlarının oluşturulması için yapılan çalışmalarda kurumlar arası işbirliği ön plana çıkıyor. Topyekun yürütülecek çalışmalarla yaralanmalara, sakatlanmalara, hatta ölümlere neden trafik kazalarının azaltılması hedefleniyor. Bu kapsamda hazırlanan Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı, 3 Nisan'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve devlet yetkililerinin katıldığı bir toplantı ile tanıtıldı.

10 yılda araç sayısı iki kat arttı

Türkiye'deki araç sayısı 8 milyonken, trafik kazalarında olay yerinde hayatını kaybeden kişi sayısının 5 bin civarında olduğunu dile getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012'de ülkedeki araç sayısının 17 milyonu aşmasına rağmen olay yerinde hayatını kaybeden kişi sayısının 3 bin 757'ye gerilediğini bildirdi.Araç sayısındaki iki katından fazla artışa rağmen kazalardaki ölenlerin sayısını yaklaşık üçte bir oranında azaltmanın kolay olmadığını vurgulayan Erdoğan, bunun için farklı alanlarda pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, pek çok yatırım yaptıklarını ifade etti.

Özellikle bölünmüş yol yapımında tarihi başarılara imza atarak ülkede ulaşımı kolay, süratli ancak en önemlisi güvenilir hale getirdiklerini belirten Erdoğan, “Türkiye'de 79 yılda 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol varken, 10 yılda bunun üzerine 17 bin 100 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Daha önce sadece 6 il bölünmüş yolla birbirine bağlıyken, bugün 74 ilin bölünmüş yol ağıyla birbirine bağlı durumda. İnşallah önümüzdeki dönemde bütün illerimiz, bütün büyük yerleşim birimlerimiz arasında bölünmüş yol ağını kurmuş olacağız'' diye konuştu.

''Yüksek hızlı trenlerle illerimizi birbirine bağlıyoruz''

Bunun yanında başka adımlar attıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Yüksek hızlı trenlerle illerimizi birbirine bağlıyoruz. Artık bakıyorsunuz 10 saatte, 11 saatte gidilen yerler, iki saatte gidilebilir hale geliyor. Daha emniyetli, daha güvenli, kaza riski yok denecek noktada bu demiryolu taşımacılığıyla böyle bir noktaya işi getiriyoruz. Uçak seferlerine bakıyorsunuz. Göreve geldiğimizde 26 alanın olduğu Türkiye'mizde şu anda 50 vilayetimizde artık havaalanı var, havalimanı var. Böyle bir noktaya geldik. Taşımacılığa bakıyorsunuz bire 6, bire 7 havayolu taşımacılığıyla artık insanımız taşınıyor. Böyle bir noktaya geldik. Ülkenin en küçük yerleşim birimlerine kadar asfalt ya da stabilize yollar yapıyoruz ve yapmaya da devam ediyoruz.”

Bir yandan ulaştırma altyapısını güçlendirirken diğer yandan da sürücülere ve araçlara yönelik etkin denetleme sistemleri oluşturduklarını ve bunları sürekli geliştirdiklerini anlatan Erdoğan, ''Kurduğumuz elektronik denetim sistemleriyle trafik denetimlerinde yeni bir dönem başlattık. Bugün tüm denetimler içinde yüzde 13'lük bir paya sahip olan bu sistemleri bilhassa şehirler arası yollarda daha geniş teknolojilerle yaygınlaştıracak ve denetimleri çok daha etkili hale getireceğiz'' diye konuştu.

Artık 20, 25 yaşındaki araçlarla trafikte dolaşmak yok”

Türkiye'de yollarda meydana gelen kazaların ağırlıklı olarak alkollü araç kullanmaktan kaynaklandığına işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Öyleyse buralarda çok daha dikkatli olmaya mecburuz, çok daha hassas olmaya mecburuz. Bu bakımından STK'lar noktasında Yeşilay gibi kuruluşlarımızın artmasında ve bunların desteklerine şiddetle ihtiyacımız var. Yollarda meydana gelen kazalarda acil yardım hizmetlerini süratle ulaştıracak bir sistemi de hayata geçirdik. Kara, deniz, hava ambulanslarının sayılarını artırdık. Böylece şehir merkezlerinde meydana gelen kazalarda ilk 10 dakikada, kırsal alanlardaki kazalarda ise 30 dakikada acil yardım müdahalesi yapacak bir sistemi büyük ölçüde işler hale getirdik. Eskimiş, trafik seyir güvenliği bakımından sorunlu araçları trafikten çıkarıyoruz. Diyoruz ki 'Artık 20, 25 yaşındaki araçlarla trafikte dolaşmak yok'. Araçlar yaş itibarıyla 10, bilemediniz 15. Bunu geçmeyecek. Bunları değiştirmek noktasında maliye olarak verdiğimiz destekler var. Araçların yenilenmesine imkan hazırlıyoruz ki araçların sağlam olması çok çok önemli. Bugüne kadar bu adımları atmaya devam ediyoruz. Yollarımızda artık trafiği tehlikeye düşürecek, güvenlik düzeyi düşük araçları görmek istemiyoruz. Bunun için gerekli tedbirleri süratle hayata geçirmeye kararlıyız. Bugüne kadar aldığımız, bundan sonra da alacağımız tedbirlerle trafik kazalarında ölüm olaylarını daha da aşağılara çekeceğiz.''

Erdoğan, 2020'ye kadar Türkiye'de trafik kazalarından kaynaklanan ölümleri yüzde 50 azaltmaya yönelik eylem planını uygulamaya koyduklarını anımsatarak, ''Eğitimden denetime, ulaşım altyapısından sağlık hizmetlerine kadar trafikle ilgili her alanda daha ileri çalışmalar yaprak bu hedeflere mutlaka ulaşmak istiyoruz. Bu konuda Milli Eğitimden Diyanet İşlerine, belediyelerimizden güvenlik kuvvetlerimize, sporcularımızdan sanatçılarımıza, medyamıza kadar herkesin sorumluluğu var'' dedi.

Hız olgusu sorgulanmalı

Türkiye'de başta büyükşehirler olmak üzere yaya için yeşil ışık yanarken dahi karşıya geçmekte zorlanan veya karşıya geçerken kendisine araba çarpan çok sayıda insan bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bugün maalesef diğer sürücülerin hakkını, hukukun çiğneyerek araç kullanan, yolun ortasında yolcu indirip, bindirebilen çokça sürücülerimiz var, her yerde aracını hiç olmayacak yere park ederek, yayaların ve araçların geçişine engel olan sürücüler var. Hız olgusunu milletçe sorgulamaya, neden bu kadar acele ettiğimizi, nereye yetişmeye çalıştığımızı şöyle durup, nefes alıp kendimizi sorgulamaya ciddi şekilde ihtiyacımız var. Çok acılar yaşadık, çok trajik olaylara şahit olduk, nice hayatın hız ve haz uğruna söndüğünü gördük. Buna artık hep birlikte 'dur' demek, hep birlikte sorgulamak zorundayız. Tüm kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, medyamız ve teker teker bireyler üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerinde kısa sürede bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum.''

''Herkes trafik kurallarına uymak mecburiyetindedir''

Erdoğan, daha önceki Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu Toplantısı'nda söylediği bir hususu tekrarlamak istediğini de kaydederek, ''Hukuk devletinde hiç kimsenin kurallar, kaideler karşısında istisnası yoktur. Herkes trafik kurallarına uymak mecburiyetindedir. Emniyet kemeri ve hız sınırları başta olmak üzere trafik kurallarının uygulanmasında hiçbir istisnayı, hiçbir farklı uygulamayı asla kabul etmiyorum. Halen bu şekilde davrananlar varsa, buradan açıkça talimat veriyorum; unvanı, makamı, konumu ne olursa olsun hiç kimseye ayrıcalık yapılmayacak, kurallar harfiyen uygulanacaktır. Bu konunu bizzat takipçisi olacağımı da herkesin bilmesini istiyorum'' diye konuştu.

Konuşmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, “Birleşmiş Milletler Yol Güvenliğinde Eylem 10. Yılı Plaketi”ni BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun adına Küresel Yol Güvenliği Genel Koordinatörü Etienne Krug takdim etti.


“2013 Yılı Yol Güvenliği Küresel Liderlik Ödülü”nü ise Küresel Yol Güvenliği Girişimi ve Dünya Yol Güvenliği Sivil Toplum Örgütleri (GRSP ASIRT ve EMBARQ) adına ASIRT Genel Başkanı Rochelle Sobel, Erdoğan'a sundu. Son olarak ABD Johns Hopkins Üniversitesi Yaralanmalar Uluslararası Araştırma Merkezi '”Teşekkür Belgesi”ni Prof. Dr. Adnan Hyder verdi.

30 yılda 160 bin kişi olay yerinde hayatını kaybetti

Tanıtım toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı tanıtımındaki konuşmada, trafik sorununun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de öncelikli çözülmesi gereken konuların başında geldiğini belirtti. Türkiye'de son 30 yılda meydana gelen trafik kazalarında yaklaşık 160 bin kişinin olay yerinde hayatı kaybettiğini ifade eden Güler, bu sayının terör nedeniyle meydana gelen can kayıplarının yaklaşık 5 katına tekabül ettiğini söyledi.

Güler, Trafik Güvenliği Eylem Planı kapsamında yürütülen çalışmaları değerlendirmek ve alınacak ilave tedbirleri karara bağlamak üzere oluşturulan Eş Güdüm Kurulu'nun 13 Mart'ta yaptığı ilk toplantısında, 2013-14 yıllarının ''emniyet kemeri ve hız kontrolü yılı'' ilan edildiğini dile getirdi. Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Bu çalışmalarla 2020'nin sonuna kadar kazalarda meydana gelen ölümlerin de yüzde 50 oranında azaltılmasını öngörüyoruz. Bu hedefe ulaşmak için ilgili kurulların eylem planının verdiği görevler doğrultusunda çalışmalarını hassasiyetle yürütmeleri gerekiyor. Eğitimden yönetime, altyapıdan sağlık hizmetlerine kadar trafiğin tüm süreçlerinde tam bir seferberlik anlayışı içinde hareket etmeliyiz. Trafik güvenliğinin tek başına denetime yönelik tedbirlerle sağlanamayacağını, bunun için ilgili kurumların yanı sıra üniversiteler, sivil toplum örgütleri, iş dünyası ve medyanın desteğine ihtiyaç duyuluyor.”

Emniyet kemeri takma oranı yüzde 50'den yüzde 54'e çıktı

Emniyet Genel Müdürlüğü trafik hizmetleri başkanlığının dünyada trafik alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip ederek iyi uygulamaların Türkiye'de de hayata geçirilmesi için yoğun çaba sarf ettiğini aktaran Güler, şunları söyledi: ''Bunların en önemlisi, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle birlikte Afyonkarahisar ve Ankara'da yürütülen emniyet kemeri ve hız kontrolleri projelerimizdir. Afyon'da kampanya çerçevesinde yürütülen denetimlerle şehir içinde emniyet kemeri takma oranı yüzde 50'den yüzde 54'e çıktı. Bunun sonucunda da ölümler yüzde 35 oranında azaldı. Bu çalışmaların benzerleri Antalya ve Kocaeli'de yakın zamanda uygulamaya konuldu. Trafik Güvenliği Platformunun da desteğiyle emniyet kemeri ve hız kontrolü konusunda yürüttüğümüz bu çalışmalarımızı ülke geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.''

''Yılda 250 bin kişi yaralanıyor”

Toplantıda konuşma yapan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Türkiye'de trafik kazalarından dolayı yılda yaklaşık 4 bin kişinin yaşamını yitirdiğini, 250 bin kişinin de yaralandığını söyledi. Bu tablonun tedavi edici sağlık hizmetleri boyutunu aştığını, risk yönetimi kapsamında ele alınması gereken bir toplum sağlığı sorunu haline geldiğini dile getiren Müezzinoğlu, Van depreminde 644 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatarak, ''Trafik kazaları nedeniyle yılda kaybettiğimiz yaklaşık 4 bin can kaybı ve 250 bin civarında yaralı. Bu yaralıların da bir kısmı ömür boyunca engelli. Bu örnek kazaların ne kadar önemli bir toplumsal sorun olduğunu gösteriyor'' dedi.

Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı Lansmanı'nın ardından Karayolları Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu toplantısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapıldı.

Toplantıya, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yanı sıra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar'ın da aralarında bulunduğu bazı bürokratlar katıldı


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next