Lütfen ODMD Gladyatör için Tıklayınız > Lütfen Magma Tıklayınız >
Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Sayın Koray Öztopçu Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

KORAY ÖZTOPÇU

GARANTİ BBVA
Tüketici Finansmanı Direktörü

GELECEĞİ ÖNGÖRMEK: OTOMOTİVDE YAPAY ZEKÂ ADIMLARI

Bilim kurgu filmleri zaman zaman gerçek dünyadaki teknolojik yenilikleri harekete geçiren bir gelecek vizyonu sunarken, birçoğunda o an için paylaşılan fütüristtik teknolojilerin, sürücüsüz arabaların sadece fantastik tahminler değil, o zamanın en ileri teknolojilerinden yola çıkılarak yapılan bilinçli tahminler olduğunu sonrasında zaman geçtikçe görebiliyoruz. Bu yaratıcı çıkarımlar, herkesin tahmin edebileceğinden daha doğru çıktı ve önümüzdeki on yıllar boyunca teknolojik ilerlemenin de yönünü şekillendirdi. Birçok filmde sunulan bu tarz fikirler için 100’den fazla patent çıkarıldı.

YAPAY ZEKÂNIN ÜRÜN YÖNETİMİNE ETKİSİ

Yapay zekâ bizlere çok farklı bir geleceği sunarken, teknoloji üzerindeki etkisi, yaratıcı fikirlerin teknolojik gelişimin geleceğini nasıl şekillendirebileceğini gösteriyor. Otomotivde farklı bakış açılarını bir araya getirmek, benzersiz iç görülerin ortaya çıkarılmasına ve yenilikçi fikirlerin üretilmesine yardımcı olabilir. Yapay zekâ ürün yöneticileri, keşif süreçlerinde benzer beyin fırtınası oturumları uygulayabilir, fikirlerin çapraz yayılmasını teşvik edebilir ve yıkıcı yeniliklerin önünü açabilir.

YAPAY ZEKÂ ÜRÜN YÖNETİMİNDE VİZYONER DÜŞÜNCEYİ BENİMSETMEK

Yapay zekâ, ürün yöneticilerine ileri görüşlü düşünmenin gücünü güçlü bir şekilde hatırlatıyor. Veriye dayalı kararlar almak önemli olsa da, endüstrileri gerçekten değiştirebilecek ve teknolojiyi ileriye taşıyabilecek cesur ve yenilikçi düşünceyi gözden kaçırmamak da kritik önem taşıyor. Yapay zekâ ve vizyon sahibi düşünmeyle pazarın sürdürülebilirliği arasında doğru dengeyi kurarak, gelecekteki teknolojik manzaraları da şekillendirmek zor değil. Aynı zamanda, veri odaklı ve yenilikçi düşünce arasındaki bu denge, yapay zekâ ürünlerinin başarılı bir şekilde geliştirilmesinin de anahtarı…

OTOMOTİVİN GELECEĞİ VE SÜRÜCÜSÜZ OTOMOBİLLERİN ORTAYA ÇIKIŞI NASIL TAHMİN EDİLİYORDU?

Sürücüsüz otomobil fikri milenyumun başından beri ortalıkta dolaşıyor. Yine de, 20 yıldan fazla bir süre sonra, söz verilen otonom ulaşımın tam anlamıyla ne zaman geleceğini hepimiz merak ediyoruz. Filmlerdeki vizyonu gerçekleştirmeye yakın mıyız, yoksa daha bekleyecek miyiz? Sürücüsüz arabalar ne zaman piyasaya çıkacak? Ekosistem nasıl şekillenecek, bunlar en fazla sorulan sorular.

TAMAMEN OTONOM OTOMOBİL FİKRİ

Sürücüsüz bir arabayla şehirde dolaşmak fikri ne kadar yenilikçi ve fütüristtik olsa da, insanlar bunun gerçekten mümkün olup olmadığını ve eğer öyleyse teknolojinin bu konsepte ne kadar sürede yetişeceğini merak etmeye başladı. Fikir oldukça basit; arabalar hiçbir insan müdahalesi olmadan kendi kendine gidiyor. Ancak onları yönlendiren teknoloji kesinlikle öyle değil!

OTONOM ARAÇLARIN İLK ADIMLARI

1939’da Norman Bel Geddes, yola gömülü metal sivri uçlarla üretilen, radyo kontrollü elektromanyetik alanların yönlendirdiği elektrikli bir araç olan ilk sürücüsüz arabayı yarattı. 1958’de ise üretici firma bu konsepti gerçeğe dönüştürdü. Sürücüsüz araç teknolojisi günümüzde radar, GPS ve bilgisayar görüşü sistemleriyle donatılarak trafikteki yerini alıyor.

OTONOM ARAÇLAR İLERİ TEKNOLOJİ YAPISI SUNUYOR

Otonom araçlar otomatik pilot sürüşünü, sensörler sayesinde trafikteki fren yapan ve park halindeki araçların konumlarını belirlerken, aracın direksiyon kontrolü, yavaşlama, hızlanma gibi manevralarını doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriyor. Mesafe ölçebilen özelliklere sahip bu sensörler kameralarla tabelaları, yayaları yani canlı ve cansız tüm nesneleri algılıyor. Dolayısıyla araç, tüm bu teknolojiyi ve kayıtlı saatlerden elde edilen geçmiş verileri kullanarak nereye gittiğini, çevresinde ne olduğunu ve hangi alanlardan kaçınacağını bilmek için çevresinin bir haritasını oluşturabilir, yol ışıklarını, trafik işaretlerini ve yol işaretlerini okuyabilir ve hatta diğer araçları, bisikletlileri ve yayaları izleyebilir. Bir rapora göre otonom sürüş pazarının 2030 yılına kadar 80 milyar USD, 2035 yılına kadar da 400 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor. Bu tahminler gelecekte otonom araçların popülaritesinde büyük bir patlama yaşanacağına işaret ediyor.

OTONOM AKILLI VE BAĞLANTILI ARAÇ PAZARI BÜYÜYECEK

2030’da satılan binek otomobillerin yüzde 20’si otonom teknolojilerini içerecek ve 2035’e kadar da bu oranın yüzde 57’ye ulaşması bekleniyor. Pazar, 2030 ile 2040 arasında her yıl yaklaşık yüzde 40 büyüyecek. Üreticiler, 2035 yılına kadar, otonom sürüşün 400 milyar dolar seviyesinde bir gelir sağlayabileceğini açıklıyor. Pazarın 2040 yılı itibarıyla yaklaşık 1,7 trilyon dolarlık bir toplam değer havuzuna katkıda bulunması bekleniyor.

OTONOM ARAÇLARLA YENİ BİR EKOSİSTEM OLUŞUYOR

Otonom sürüş, tüketiciler için müşteri bağlılığı, finansal ürünler ve sigorta gibi ürünlerde önemli bir değer yaratıyor. Otomotiv endüstrisi içinde otonom akıllı araçların servis, tedarik, alt yapı yatırımı, Ar-Ge faaliyetleriyle birlikte, özellikle yazılım ve mobil operatörlerle yeni satış ve iş stratejileri geliştirme, yeni teknolojik yetenekler edinme ve güvenlikle ilgili endişeleri giderme konusunda yeni oluşumları birlikte getireceğini görüyoruz. 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next