Lütfen ODMD Gladyatör için Tıklayınız > Lütfen Magma Tıklayınız >
Gebze Teknik Üniversitesi Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Çağdaş Aydınoğlu Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Prof. Dr. Arif Çağdaş Aydınoğlu

Gebze Teknik Üniversitesi Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi

TÜRKİYE, OTOMOTİVDE YENİ NESİL TEKNOLOJİLERE YATIRIM YAPMALIDIR

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEKİ BÜYÜK ORTAKLIKLARIN, HİBRİT VE ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN SEKTÖRE GİRİŞİNİN VE OTONOM ARAÇ TEKNOLOJİLERİNİN SEKTÖRÜ BAŞKA BİR BOYUTA TAŞIDIĞINI VURGULAYAN GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ULAŞIM TEKNOLOJİLERİ ENSTİTÜSÜ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ARİF ÇAĞDAŞ AYDINOĞLU, “ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAK İÇİN GELİŞEN TEKNOLOJİLERLE İLGİLİ DAHA BÜYÜK EKOSİSTEMLER VE İŞ BİRLİĞİ ORTAMLARI SAĞLANMALIDIR. YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMİ ARTIRMANIN YANI SIRA, KRİTİK ÜRETİM BİLEŞENLERİNDE ULUSLARARASI DÜZEYDE BİLGİ BİRİKİMİNDEN YARARLANMAK GEREKİYOR” DİYOR.

Ar-Ge, inovasyon ve dijitalleşme günümüz iş dünyasının kilit unsurlarından. Bu alanlarda ülkemizdeki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde son yıllarda araştırma ve geliştirmede odaklanmayı sağlamak amacıyla öncelikli araştırma alanları tanımlanıyor. Bu anlamda otomotiv teknolojileri yanı sıra, büyük veri yönetimi ve yapay zekâ konularını da içeren dijitalleşme konuları da öncelikli araştırma alanları kapsamında değerlendiriliyor. Sektörde ise iyi niyetli girişimler ve devletin daha koordineli davranmak için teşvik edici olmasına rağmen, uluslararası rekabet gücünü artırmak için gelişen teknolojiler ile ilgili daha büyük ekosistemler ve iş birliği ortamları sağlanmalıdır. Yerli ve milli üretimi artırmanın yanı sıra, kritik üretim bileşenlerinde uluslararası düzeyde bilgi birikiminden yararlanmak gerekiyor.

Elektrikli-hibrit araçlarla birlikte otomotiv sektörü büyük bir dönüşüm içerisine girdi. Öncelikle bu dönüşümle ilgili neler söylemek istersiniz?

Kalabalıklaşan ve ulaşım yoğunluğunun yaşandığı şehirlerde, elektrikli araç çözümleriyle karbon salımını azaltarak çevrenin korunması ve yaşam alanlarının hava kalitesi açısından daha sağlıklı olması sağlanabilir. 2050 net sıfır emisyon senaryoları dahilinde içten yanmalı motorlu araç satışının 2035 yılında durdurulması ve elektrikli araçların toplam pazar payının 2050 yılında yüzde 60 olması hedefleniyor. Bu kapsamda elektrikli araç üretici şirketler yeni marka ve modelleri otomotiv sektörüne katmak üzere çalışmalarını sürdürüyor.

Ancak elektrikli araç kullanımı arttıkça, elektrikli araç pili teknolojilerinde menzil tartışmaları, enerji altyapısının yeterliliği ve erişilebilir şarj altyapısının planlanması ihtiyacı artıyor. Otomobil üreticisi de farklı stratejiler ile elektrikli ve benzin-elektrikli hibrit motor seçeneklerini piyasaya sürüyor. Özellikle trafikte tam gün çalışan toplu taşıma ve hizmet sektörü araçlarında elektrikli motor çözümleri ve buna bağlı altyapı planlamasının öncelikli olduğunu düşünüyorum. Hibrit motorlarda genellikle düşük devirlerde elektrik ve yüksek devirlerde benzin kullanarak ürettiği çözümlerde, özellikle şehir içi kullanımda düşük emisyon salımı ortaya çıkıyor. Genel otomobil kullanıcısının günde en fazla iki saat trafikte kaldığı düşünüldüğünde, kısa ve orta vadede hibrit motor çözümlerinin daha cazip olduğunu düşünüyorum. Ayrıca şarj istasyonlarının enerji altyapısı ve yeterliliğinin yanı sıra, yenilenebilir enerji kaynaklarının şarj istasyonlarına entegre edilmesi, elektrikli araç kullanımının artması ile pillerinin geri dönüştürülebilmesi ve yangın ihtimaline karşı önlem alınması gibi konularda çalışmalar yapılmalıdır.

Otomotiv sektöründe yeni gelişen teknolojiler, otonom sürüş altyapısındaki güncel gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?

Otonom sürüş çözümleri otomobil üreticilerinin geliştirdiği teknolojiye bağlı olarak farklı otonomi düzeylerinde karşımıza çıkıyor. Araçlarda cruise kontrol ile sürüş yardımı sağlayan seviyeden, yapay zekâ ve sensör algılayıcıların füzyonu ile tam otonom sürüş yapan araç teknolojileri ortaya çıkıyor. Bazı üreticiler lidar destekli yüksek çözünürlüklü harita altyapısını kullanırken, bazıları ise çoklu kamera sistemi ve sensörler ile otonom araçlarını geliştiriyor. ABD ve AB markalarının yanı sıra Çin hâlihazırda çok hızlı şekilde pazara yayılıyor ve şirketlerin farklı stratejileri var. Türkiye’de eğer uluslararası piyasada yer almak istiyorsa, elektrikli araç teknolojisinin yanı sıra otonom araç için yeni nesil teknolojiler konusunda araştırmalara ciddi yatırım yapmalıdır.  Ayrıca Türkiye’de ileri seviyede otonom sürüş için yolların uygunluğu ve ulaşım güvenliği konuları da öncelikli irdelenmelidir.

Görüldüğü üzere otonom sürüş altyapısı, ilişkili farklı mühendislik disiplinlerinin birlikte çalışmasını gerektiren çözümler barındırmaktadır. Üniversitelerimizde ilgili teknolojilerde araştırmacılar mevcuttur. Gelişen sektörle mücadele için otomobil üreticileri ve ilgili alandaki geliştiriciler ile farklı yetkinlikteki araştırmacıların birlikte geliştirmesine olanak sağlayan mükemmeliyet merkezlerinin yapılandırılması gerekmektedir.

Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım, akıllı şehirler hem otomotiv sektörü hem de ülke ekonomisi açısından çok değerli. Bu konuda ülkemizdeki çalışmaları değerlendirir misiniz?

Akıllı şehir, kamu ihtiyaçlarının çağın gereksinimlerine uygun olarak karşılanabilmesi amacıyla etkin bir şehir yönetimini kurmayı, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan katılımcı ve sürdürülebilir bir kentsel gelişme vizyonudur. Nüfus artışı ve yoğun kentleşme paralelinde, akıllı şehirler için birlikte çalışabilir ulaşım politikalarının geliştirilmesinde ulaşım sistemleri ile ilişkili kaliteli, güvenilir ve güncel coğrafi veri altlıklarına ihtiyaç duyuluyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sorumluluğunda Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planı yürütülüyor ve kapasite geliştirme faaliyetleri devam ediyor. Akıllı Şehir kapsamında, Akıllı Ulaşım, Akıllı Çevre, Akıllı Enerji ve Akıllı Altyapı gibi birçok tematik alanda çalışmalar yürütülüyor. Özel sektörün desteği ile geliştirilen birçok çözümle yerel düzeyde uygulamalar geliştiriliyor. Yerel yönetimlerden beklenti, ulusal stratejiler ile uyumlu önceliklerin ve yol haritasının belirlenmesi, sürdürülebilir akıllı şehir altyapısının oluşturulmasıdır.

Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ile tüm ulaşım modlarında entegre, güvenli, etkin ve sürdürülebilir akıllı bir ulaşım ağı oluşturulması amaçlanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğunda Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve Eylem Planı çalışmaları yürütülüyor. Türkiye’deki sektör temsilcileri, akıllı kavşak ve yeşil dalga kameralar gibi akıllı sistemler, sürücü destek sistemleri, akıllı otoparklar, aydınlatma sistemleri, kamera ve algılayıcılar ile trafik yönetimi ve olay algılama gibi birçok AUS çözümü geliştiriyor. AUS Derneği de kamu kurumları, özel sektör ve üniversite temsilcilerini bir araya getirmeyi başardı. Gelişen bu ekosistemin entegrasyonu ve birlikte çalışabilirliği sağlandığında, milli ve yenilikçi AUS çözümlerin gelişeceğini ve sürdürülebilir ulaşım altyapısı oluşturulacağını düşünüyorum.

Otomotiv ekosistemi açısından gelecek öngörünüzü öğrenebilir miyiz?

Ülkemizde otomotiv tedarikçileri birçok yan sanayi kuruluşuyla yıllardır hizmet veriyor ve önemli deneyime sahip. Birçok uluslararası otomotiv şirketi ile iş birliği olan sektör temsilcileri olduğunu biliyoruz. Yerli otomobil markalarımız; elektrikli otomobil ve toplu taşıma aracı kategorisinde uluslararası pazarda rekabet için yerli ve milli girişimlerimiz oldu. Son yıllarda yaşanan otomotiv sektöründeki büyük ortaklıklar, Çin üretimi araçların piyasada büyük hacim kazanması, hibrit ve elektrikli araçların sektöre girişi ve otonom araç teknolojileri sektörü başka bir boyuta taşıdı. Doğrudan uzmanlık alanım değil ancak düşüncemi soracak olursanız; yakın zamanda benzin-elektrik hibrit motor araçların daha çok tercih edileceğini düşünüyorum. Özellikle toplu taşıma ve ticari araçlarda elektrik motorlu araçların teşvik edilmesi gerektiğini ve buna göre tesis altyapısının geliştirilmesi ve optimizasyonu yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca gelişen teknolojilere bağlı olarak, farklı platformlara entegre olabilen, araç ve sürüş güvenliğini artıran ve farklı otonomi düzeylerinde sürüş desteği sağlayan ürünler geliştiren sektör temsilcilerinin başarılı olacağına inanıyorum.

Gebze Teknik Üniversitesi Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü olarak bu anlamda ileriye yönelik projeleriniz nelerdir?

Üniversitemiz Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nde farklı mühendislik disiplinlerindeki yetkinlikler ile akıllı şehir ve ulaşım teknolojilerinin geliştirilmesinde yenilikçi, sürdürülebilir, otonom ve birlikte çalışabilir çözümler sunan araştırmaların yürütülmesi hedefleniyor. Enstitü, yerli ve milli teknolojik faaliyetlere katkı sağlamaya ve üniversite-sanayi iş birliğine yönelik kapasite geliştirme faaliyetlerine önem veriyor.

Araştırma öncelikli alanlarımız; Akıllı Şehirler, Akıllı Ulaşım, yeni nesil ve otonom araçlar ve bu alanlardaki planlama ve altyapı çalışmaları olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda gelişen teknolojilere uyum sağlamak, ulusal düzeyde öncü projeler ile alanında uygulanan çalışmaların standardını yükselterek uluslararası arenada rekabet edebilir araştırma ve eğitim merkezi konumuna ulaşmayı hedefliyoruz. Enstitü hakkında gelişmeleri https://ute.gtu.edu.tr/ web sayfasından takip edebilirsiniz.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next