Garanti BBVA Baş Ekonomisti Seda Güler Mert Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Seda Güler Mert

GARANTİ BBVA BAŞ EKONOMİSTİ

EKONOMİ POLİTİKALARINDA NORMALLEŞME DEVAM EDECEK

2024 YILININ EKONOMİ POLİTİKALARINDA NORMALLEŞMENİN DEVAM EDECEĞİ VE MAKRO DENGESİZLİKLERİN PEYDERPEY AZALACAĞI BİR YIL OLMASINI BEKLİYORUZ. ENFLASYONLA MÜCADELE KONUSUNDAKİ ZORLUKLARI ELE ALDIĞIMIZDA, KARARLI DURUŞUN ENFLASYON BEKLENTİLERİNİ HEDEFLENEN SEVİYELERE YAKLAŞTIRACAK ŞEKİLDE SÜRDÜRÜLECEĞİ BİR YIL OLMASINI ÖNGÖRÜYORUZ.

Geride bıraktığımız 2023, dünya genelinde belirsizliklerin devam ettiği, yeni jeopolitik risklerin denkleme eklendiği bir yıl oldu. Bir yandan, enflasyonla mücadele konusunda devam eden parasal sıkılaşma adımları küresel büyümeyi baskı altında tutarken, emtia fiyatlarındaki ılımlı gerileme ve destekleyici maliye politikaları büyümeye olumlu yansıdı. 2024 ise pek çok ülkede gerçekleşecek seçimler öncesindeki genişlemeci mali duruş ve direnç gösteren emek piyasalarıyla genel anlamda bir yumuşak iniş senaryosu yaşanmasını mümkün kılabilir. Bu bağlamda, küresel büyüme yakın zamandaki yüzde 3’e yakın seviyesini koruyabilir.

Bu ılımlı küresel büyüme ortamında, enflasyonla mücadele biraz daha zaman alabilir. Dolayısıyla, para politikalarındaki sıkı duruşun en azından bu yıl haziran ayına kadar korunması muhtemel görünüyor. Amerikan Merkez Bankası, FED ve Avrupa Merkez Bankası bir yandan likidite seviyelerini azaltmaya devam ederken, yılın ikinci yarısında kademeli bir indirim döngüsüne başlayabilirler. Ancak, yıllık tüketici enflasyonu merkez bankalarının hedeflediği seviyeye en erken yıl sonunda yakınsayacak şekilde gerileyebileceğinden, veriye dayalı, temkinli bir indirim döngüsünün tercih edileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde de küresel faizlerin bir süre daha yüksek devam edeceği, savaş ve seçim gibi belirsizliklerle finansal oynaklıkların süreceği bir yıl olabilir.

BÜYÜMENİN HIZINI MALİ DURUŞ, SERMAYE GİRİŞLERİNİN BÜYÜKLÜĞÜ VE SÜREKLİLİĞİ BELİRLEYECEK

 Türkiye açısından 2023, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzüntüsüyle yıla başladığımız; ardından da mayıs seçimlerinin önemli bir gündeme dönüştüğü sene oldu. Seçimlerin ardından ekonomi politikalarında gözlenen değişiklikler, ekonomide yeniden dengelenmeyi ve mevcut makro dengesizlikleri gidermeyi hedefledi. Para politikasında sıkılaşma yönündeki normalleşmeyle beraber, daha sürdürülebilir bir büyüme kompozisyonuna yönelik makro ihtiyati politikalar, iç talepte yavaşlama başlatarak, GSYİH büyümelerinin daha ılımlı gerçekleşmesine sebep oldu. GSYİH büyümesinin 2023’te yüzde 4,5 gerçekleştikten sonra, bu yıl hız kaybederek yüzde 3,5 seviyesinde olmasını bekliyoruz. Büyümenin hızı konusunda mali duruş, sermaye girişlerinin büyüklüğü ve sürekliliği belirleyici olacak.

Enflasyonist baskılar yıl boyunca devam ederken, 2023 sonunda yıllık tüketici enflasyonu yüzde 64,8 oldu. Seçim öncesi dönemde izlenen genişlemeci politikalar, seçim sonrasında Türk lirasında yaşanan sert değer kaybı ve dolaylı vergi artışları, ücretlerde yapılan güçlü ayarlamalar, iç talebin direnç gösteren seyri ve ikincil etkiler enflasyonun güçlü bir eğilim kazanmasının ana sebepleri oldu.

POLİTİKA FAİZİ İÇİN BEKLENTİMİZ YÜZDE 45 SEVİYESİNDE

Para politikasında kademeli devam ettirilen normalleşme ve faiz artışları, ekonomide arzu edilen dengelenmeyi geciktirirken, enflasyon beklentilerini çıpalama konusunda da yavaş bir seyre işaret etti. Bu bağlamda, Merkez Bankası (TCMB), seçim öncesi dönemde yüzde 8,5 olan politika faizinde yaptığı kademeli artışlarla bu oranı aralık ayında yüzde 42,5 düzeyine çıkardı ve Ocak 2024 itibarıyla da yüzde 45 seviyesine ulaşarak sıkılaşma döngüsüne diğer araçlarla devam edeceği yönünde sinyal verdi. Kredi politikaları ve ek makro ihtiyati politikalar aracılığıyla para politikasındaki sıkı duruşun devam ettirileceği yönünde iletişim kurdu. Bu bağlamda, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirdi. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumundaysa para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı yönünde daha da şahinleşen bir tonda mesaj oluşturdu. Enflasyon görünümünde son dönemde artan zorlukları ve yerel seçim sonrasında hane halkının kullandığı enerji için olabilecek fiyat artışlarını göz önüne alarak, yıl sonu tüketici enflasyonu beklentimizi yüzde 45 olarak koruyoruz. Aylık enflasyon trendinin nasıl hareket edeceğini yakından izleyeceğiz ve trendin TCMB’nin hedeflediği gibi düşüşe geçip geçmeyeceğini görmeye çalışacağız. Bu nedenle, politika faizi için beklentimiz yüzde 45 seviyesinin yıl genelinde korunabileceği yönünde. Seçim sonrasında ekonomi politikalarının daha da kısıtlayıcı hale gelmesi durumunda, tahminlerimizi buna göre revize edeceğiz.

2024’ÜN EKONOMİ POLİTİKALARINDA NORMALLEŞMENİN DEVAM EDECEĞİ BİR YIL OLMASINI BEKLİYORUZ

Maliye politikası tarafında, merkezi hükümet bütçesi 2023 sonunda tahakkuk edilmiş bazda 1,4 trilyon lira (GSYİH’nin yüzde 5,2’si) açık verirken, nakit bazlı açık 625 milyar lira oldu (GSYİH’nın yüzde 2.4’ü). Vergi oranlarında yapılan ayarlamaların desteğiyle artan gelirler bütçe açığında iyileşme sağlarken; personel giderleri, cari transferler ve faiz giderleri nedeniyle giderler hızlandı. Devam edecek nakit bazlı deprem harcamaları ve iç talepte gerçekleşmesini öngördüğümüz yavaşlama kaynaklı vergi gelirlerinde beklediğimiz zayıflama nedeniyle, 2024 yılında bütçe açığının yüksek kalmasını öngörüyoruz (GSYİH’nin yüzde 5,2’si). Dolayısıyla, enflasyonla mücadele açısından mali duruşun nasıl seyredeceği daha da önem kazandı.

Dış denge tarafında ise 2023 yılında cari açık 45,2 milyar dolar (GSYİH’nin yüzde 4’ü) olarak gerçekleşirken; enerji fiyatlarındaki gevşemeye rağmen, devam eden güçlü iç talep riskleri canlı tuttu. Para politikasının gecikmeli etkileriyle beraber, iç talepte gerçekleşmesini beklediğimiz daha belirgin yavaşlama ve altın ithalatındaki normalleşmeyle, cari açığın 2024 yıl sonunda 20 milyar dolara yakın bir seviyeye gerileyebileceğini (GSYİH’ya oranla yüzde 2) öngörüyoruz. Finansman tarafında ise, hâlihazırda iyileşme gözlendiğini söyleyebiliriz, bu minvalde de yabancı akımlarının artmasıyla KKM’den çıkışın peyderpey kolaylaşacağını söyleyebiliriz.

Özetle, 2024 yılının ekonomi politikalarında normalleşmenin devam edeceği ve makro dengesizliklerin peyderpey azalacağı bir yıl olmasını bekliyoruz. Enflasyonla mücadele konusundaki zorlukları ele aldığımızda, kararlı duruşun enflasyon beklentilerini hedeflenen seviyelere yaklaştıracak şekilde sürdürüleceği bir yıl olmasını öngörüyoruz. Bu bağlamda, ülkeye yabancı finansman girişinin hızlanacağı, TCMB rezervlerinin güçleneceği ve zaman içerisinde görülebilecek ülke kredi notu artışlarıyla güven ortamının zaman içerisinde perçinlenebileceğini düşünüyoruz. 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next