Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Koray Öztopçu

GARANTİ BBVA TÜKETİCİ FİNANSMANI DİREKTÖRÜ

ELEKTRİKLİ MOBİLİTEYE İLGİ ARTIYOR

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR ARTIK DÜNYADA ARTAN İKLİM EMİSYONLARINA ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLARAK KABUL EDİLİYOR. GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BU DÖNÜŞÜM HIZLI YAŞANIRKEN, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDEKİ E-MOBİLİTEYE GEÇİŞ, BÜYÜK ÖLÇÜDE YÜKSEK ÖN MALİYETLERE İLİŞKİN ENDİŞELER NEDENİYLE YAVAŞ DEVAM EDİYOR. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN DAHA GENİŞ ÇAPTA BENİMSENMESİ UZUN VADELİ FİNANSAL DESTEKLERLE BÜYÜME İMKÂNI YAKALIYOR.

Elektrikli araçların yükselişinin hem yeni e-mobilite ekosistemi hem de finans paydaşları için önemli etkileri var. Büyük otomobil üreticilerinin elektrikli bir gelecek için adımlar atması ve ülkelerin içten yanmalı araçları aşamalı olarak kullanımdan kaldırma sözü vermesiyle e-mobilite sistemi hızla dönüşüyor. Dünyada finans kurumlarının da elektrikli araçların iş modelleri üzerinde de değişimleri bu yönde ilerliyor. Bu değişimi başarılı bir şekilde sürdürmek için ekosistemin paydaşlarının daha temiz, daha sürdürülebilir bir ulaşım sistemine geçişi destekleyen yenilikçi çözümler geliştirmek üzere birlikte çalışması çok önemli.

Dünyada küresel gelişmelere, değişimlere ve zorluklara rağmen elektrikli araçlara geçiş hem mobilite hem de finans ortakları için önemli fırsatlar sunuyor. Elektrikli araçlara geçişte başarılı bir şekilde ilerlemede iş birliği ve inovasyonun oynadığı roller değişirken, ilgili tüm paydaşlar için potansiyel faydalardan yararlanmaya nasıl odaklanacakları da yeni bir tartışma konusu oldu.

Elektrikli binek araçlar artık dünyada artan iklim emisyonlarına çözümün bir parçası olarak kabul ediliyor. Gelişmiş ülkelerde hızlanan bu dönüşüm ancak gelişmekte olan ülkelerde ise e-mobiliteye geçiş, büyük ölçüde yüksek ön maliyetlere ilişkin endişeler nedeniyle yavaş devam ediyor. Gelişmekte olan ülkelerde elektrikli araçların daha geniş çapta benimsenmesi uzun vadeli finansal desteklerle büyüme imkânı yakalıyor. Şehir içi trafik sıkışıklığının ve ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalmasına kadar uzanan avantajları kısa sürede elde ettiklerini de görebilmek mümkün.

Elektrikli araçların, içten yanmalı araçlarla karşılaştırıldığında yüzde 25-30’luk ön maliyetleri de göz önüne alındığında bile ülkelerin sunduğu ve sunacağı desteklerle finansal ek imkânlarla hızlı gelişim göstermesi mümkün gözüküyor. Bu araçların çalıştırılması ve bakımı daha ucuz, ömrü boyunca da elektriği yakıt olarak kullanmanın maliyetinden daha ağır basan ciddi bir tasarruf imkânı var.

YENİ E-MOBİLİTENİN FİNANSMANI ÖNEMLİ HALE GELDİ

Temiz teknolojinin finansmanı, karbonsuzlaştırmanın anahtarı olan projelerle oluşan yeni ekonominin kapsayıcı ve sürdürülebilir olması farklı gelişmeleri de beraberinde getirecek. Sürdürülebilir tüketici finansmanı, e-mobilite adımlarını dijital çözümler aracılığıyla atarken, entegre ulaşımın desteklenmesi ve bu alanda büyümek için çözümler üretmek daha da önemli hale geliyor. Ulaşımda e-mobilite ile oluşan yeni segmentlerin kapsaması gereken tanımlanmış ihtiyaçlarını belirlemek de önem arz edecek.

ARAÇ SAHİPLERİNİN YARISI E-MOBİLİTE ÇÖZÜMLERİNE AÇIK

Araç sahipliğiyle birlikte trafik ve giderek yoğunlaşan park yeri bulma sıkıntısı ile yüksek sigorta primleri, bakım maliyetleri gibi faktörler pek çok tüketiciyi mobilite çözümlerine yöneltiyor.  Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, araç sahiplerinin yüzde 96’sının yüzde 48’i, e-mobilite alternatif çözümlerine açık olduklarını iletiyor.  Düşük karbonlu taşımacılığa küresel geçişin birçok yönünde olduğu gibi çözümlerin de farklı pazarların ihtiyaçlarına göre uyarlanması gerekiyor. Elektrikli mobiliteyi geliştirmek için dört tekerlekli kişisel araçlarla birlikte iki tekerlekli scooter’ların da desteklenerek, elektrikli otobüslerle birlikte yolcuları günlük varış noktalarına ulaştırmada destekleri olacak. 

Elektrikli mobiliteye geçiş, dünyada hava kirliliğinin azaltılması açısından kritik öneme sahip ve endüstriyel kalkınmayı artırırken ülkelerin ithal petrole olan ağır bağımlılığının azaltılmasına yardımcı olacak. Ulaşımdan kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasına acil bir ihtiyaç bulunurken, e-mobilite de dahil olmak üzere tüm karbondan arındırma araçları tartışılıyor. Gelişmekte olan ülkeler için e-mobiliteye geçiş artık bir “eğer” değil, “nasıl” ve “ne zaman” konusu haline gelmiş durumda.

AKILLI ŞEHİRLER VE MOBİLİTE SERVİS HİZMETİ KULLANIM ALANLARI GENİŞLİYOR

Mobilite Servis Hizmeti kullanım alanları araç paylaşımı, araç kiralama gibi hizmetlerin dışında data akışının daha hızlanmasıyla beraber genişliyor. Uygulama içinde ulaşımda harita, yol tarifi, toplu taşıma alternatifleri, trafik yoğunluğu, hava durumu, park hizmetleri gibi detaylar yer almaya başladı. Daha sonrasında mobilite hizmet servislerinin içinde tüketici finansmanı (kredi ve ödeme imkânı), sigorta hizmetleri gibi adımların da yer alması için çalışılıyor. 2030 yılına kadar Mobilite Servis Hizmetleri trendinin gelişmesiyle ülkelerin bu anlamda mobilite sağlayıcılara ve alt yapı yatırımlarına daha fazla ağırlık vermesi bekleniyor.

“ELEKTRİKLİ MOBİLİTEYE GEÇİŞ, DÜNYADA HAVA KİRLİLİĞİNİN AZALTILMASI AÇISINDAN KRİTİK ÖNEME SAHİP VE ENDÜSTRİYEL KALKINMAYI ARTIRIRKEN ÜLKELERİN İTHAL PETROLE OLAN AĞIR BAĞIMLILIĞININ AZALTILMASINA YARDIMCI OLACAK. ULAŞIMDAN KAYNAKLANAN KARBON EMİSYONLARININ AZALTILMASINA ACİL BİR İHTİYAÇ BULUNURKEN, E-MOBİLİTE DE DÂHİL OLMAK ÜZERE TÜM KARBONDAN ARINDIRMA ARAÇLARI TARTIŞILIYOR. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER İÇİN E-MOBİLİTEYE GEÇİŞ ARTIK BİR “EĞER” DEĞİL, “NASIL” VE “NE ZAMAN” KONUSU HALİNE GELMİŞ DURUMDA.”


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next