Otomotiv olmadan 2023 hedeflerine ulaşamayız
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA), Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında ihtiyaç duyulan yatırımların ülkemizde yapılması için önemli çalışmalara imza atıyor. Türkiye'nin ekonomik potansiyeli, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli işgücü ve stratejik konumu sayesinde, yatırımcıların ‘merkezi' olabileceğini söyleyen TYDTA Başkanı M. İlker Aycı, otomotivin yatırımları çekebilecek önemli sektörler arasında yer aldığını belirtiyor. |
|
Öncelikle, T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın (TYDTA) kuruluş amacından ve verdiği hizmetlerden bahsedebilir misiniz?
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, ülkemizin ekonomik kalkınmasında gereksinim duyulan uluslararası yatırımların artırılması için Türkiye'de yatırım yapılmasını özendirmeye yönelik yatırım destek ve tanıtım stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanması maksadıyla 2006 yılında 5523 sayılı kanun ile kuruldu. Ajansın çalışmalarını ikiye ayırabiliriz, birincisi Türkiye'nin yatırım ortamının tanıtımı, ikincisi ise Türkiye'ye gelecek veya Türkiye'de mevcut yatırımcılara yatırım yapmadan önce, yatırım aşamasında ve yatırımlarını yaptıktan sonra ihtiyaç duydukları bilgilendirme ve yönlendirme hizmetini baş koordinatör olarak ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde sağlamak. Merkezi Ankara'da olan Ajansımızın İstanbul'da bir ofisi bulunmaktadır, zira birçok yatırımcının ilk uğradığı yer İstanbul olmaktadır. Aynı şekilde yatırım potansiyeli yüksek belli başlı ülkelerde beraber çalıştığımız danışmanlarımız bulunmaktadır. Tek durak ofis yaklaşımı ile çalışıyoruz; bundan kastımız yatırımcıların farklı konulardaki işlemlerinin tek elden, tek yerden koordine edilmesidir. Web sitemiz 11 dilde yatırımcılara hizmet vermektedir, Ajans bünyesinde çalışan personelimizin de çok dilli olmasına büyük önem veriyoruz ki çalışanlarımızın çoğu yurtdışı deneyimi olan, İngilizce'nin yanında en az bir yabancı dil daha bilen, son derece nitelikli arkadaşlardır. Aynı şekilde arkadaşlarımızın çoğu özel sektörden gelmektedir. Yatırım yeri seçiminden tutun bürokratik süreçlerin hızlandırılmasına kadar birçok alanda yatırımcılara hizmet vermekteyiz. Ajans kuruluşundan bu yana dünya çapında önemli tanıtım faaliyetlerinde bulundu ve Türkiye hakkında farkındalık oluşturduk. Tanıtımı devam etmekle beraber son bir yıldır belirli ülkeleri, sektörleri ve firmaları hedefleyerek onlara yönelik özel stratejiler hazırlıyoruz. Amacımız somut sonuçlar elde ederek Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım (UDY) açısından bir cazibe ülkesi olması konumunu güçlendirmek.
Ajans kuruluşundan bu yana dünya çapında önemli tanıtım faaliyetlerinde bulundu ve Türkiye hakkında farkındalık oluşturduk. Tanıtımı devam etmekle beraber son bir yıldır belirli ülkeleri, sektörleri ve firmaları hedefleyerek onlara yönelik özel stratejiler hazırlıyoruz. Amacımız somut sonuçlar elde ederek Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım (UDY) açısından bir cazibe ülkesi olması konumunu güçlendirmek.
UDY, 8 yılda 110 milyar dolar oldu
Türkiye, Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) açısından en cazip ülkeler sıralamasında basamakları hızla tırmanmaya başladı. Türkiye'ye uluslararası yatırımcıların yoğun olarak ilgi göstermesi ne zaman başladı?
Türkiye 2002'den beri son derece kapsamlı bir reform sürecine girdi, bunun bir neticesi olarak 2003 yılında yeni bir kanun çıkartılarak uluslararası yatırımcıların hakları yasal güvence altına alındı. Aynı şekilde reform sürecinde Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu özel sektör ve kamu kurumlarını bir araya getirerek, Türkiye'nin yatırım ortamını daha cazip hale getirmek için son derece önemli çalışmalar yaptı ve yapmaya da devam etmektedir. Bu bağlamda bürokratik engeller ortadan kaldırılarak yatırım süreçleri daha etkin ve daha rasyonel hale getirildi. Bunlara ek olarak siyasi ve ekonomik istikrarı gören uluslararası yatırımcılar adeta Türkiye'ye akın etti. Türkiye 2002 yılına kadar olan 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde sadece 15 milyar dolar UDY çekebilmişken, 2003-2011 yılları arasında Türkiye toplam 110 milyar dolar UDY çekti. Aynı şekilde 2002 yılında 5.600 olan uluslararası sermayeli firma sayısı bugün 30.000 civarındadır.
Genç ve dinamik nüfus, yatırımları çekiyor
Türkiye'ye olan ilginin artmasında hangi faktörler etkili oldu?
Yapılan reformlar, siyasi ve ekonomik istikrar son derece etkili oldu, fakat asıl önemli faktörler Türkiye'nin ekonomik potansiyeli, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli işgücü ve stratejik konumudur. Türkiye ekonomik olarak hızla büyüyen bir ülke iken, dinamik ve genç nüfusu ile de son derece canlı bir iç pazar niteliğindedir. Buna ek olarak çevre ülkelerdeki pazarlara erişim konusunda da Türkiye oldukça önemli bir konumda bulunmaktadır ki bugün birçok küresel yatırımcı Türkiye'yi bir yatırım, üretim ve yönetim üssü olarak kullanıp çevre pazarlara erişmeye çalışmaktadır. Tabii, uluslararası yatırımcıların buradaki işlerini yürütecek kalifiye işgücü de önemli bir faktördür, hem üretimin verimli bir şekilde yapılması hem de ehil yöneticilerin olması uluslararası yatırımcılara güven telkin etmektedir.
Hedef: 5 yılda 111 milyar dolar
Türkiye'ye 2011 yılında toplam olarak ne kadar yatırım yapıldı? 2012 yılına dair yatırım hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında Türkiye'ye yaklaşık 16 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım yapıldı. 2010 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 76'lık bir artışın gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye bu yatırımları dünyada ikinci bir krizin konuşulduğu bir ortamda çekmiştir, bu son derece önemli bir başarıdır. 2012 yılına dair hedefimiz ise öncelikle 2011'de çekilen miktarın üzerine çıkmaktır. Orta vadede ise dokuz yılda çektiğimiz 110 milyar doları önümüzdeki beş yılda çekmektir, zira her ne kadar son dokuz yılda Türkiye muazzam miktarda uluslararası doğrudan yatırım çekmiş olsa da, bu miktar Türkiye'nin potansiyelinin altındadır ve bizim Türkiye'ye dair beklentilerimiz yüksektir. IMF'nin de yapmış olduğu projeksiyonlara göre Türkiye'nin önümüzdeki beş yılda 111 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekmesi beklenmektedir. Bu manada, Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar arasında yapılan yeni bir ankete göre dünyadaki en cazip ve en güvenli yatırım yerleri arasında 13. sırada yer alması da şaşırtıcı değildir.
2011 yılında Türkiye'ye yaklaşık 16 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım yapıldı. 2010 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 76'lık bir artışın gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye bu yatırımları dünyada ikinci bir krizin konuşulduğu bir ortamda çekmiştir, bu son derece önemli bir başarıdır. 2012 yılına dair hedefimiz ise öncelikle 2011'de çekilen miktarın üzerine çıkmaktır.
Türkiye, eşsiz avantajlara sahip
Sizce uluslararası yatırımcılar Türkiye'ye neden yatırım yapmalı? Onları burada ne gibi fırsatlar bekliyor? Bizi diğer ülkelerden ayıran özellikler nelerdir?
Türkiye yatırım yapmak için birçok sebep var, bunların en önemlileri ekonomik ve siyasi istikrar, genç ve dinamik nüfus, stratejik konum ve Türkiye'nin büyük hedefleridir. Biliyorsunuz Türkiye'nin en önemli amaçlarından bir 2023'te dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmek için önemli yatırımlara gereksinim duyulacaktır, hükümetin vereceği teşviklerle bu yatırımlar önemli fırsatlar sunacaktır. Çünkü altyapı yatırımlarından tutun toplumsal alanlara kadar ciddi bir dönüşüm meydana gelecek ve bu dönüşüm beraberinde çok önemli fırsatlar getirecektir. Türkiye'yi diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda Türkiye'nin eşsiz avantajlara sahip olduğunu görüyoruz. Bu, diğer ülkeler Türkiye'nin sahip olduğu hiçbir avantajlara sahip değildir anlamına gelmiyor. Elbette Türkiye gibi genç ve dinamik bir nüfusa sahip diğer ülkeler de mevcut, aynı şekilde stratejik konuma sahip başka ülkeler de vardır muhakkak. Ama Türkiye yatırımcı için önemli olan unsurlarının hepsinin bir arada bulunduğu ender ülkelerden biridir. Farklı pazarlara erişim için stratejik bir konum, genç ve dinamik bir nüfus, kalifiye işgücü, cazip bir yatırım ortamı, yatırımcı dostu siyasi bir idare, ekonomik ve siyasi istikrar ve daha birçok önemli avantajın bir arada bulunması Türkiye'yi diğer ülkelerden farklılaştırmaktadır.
Finans sektörü ilk sırada yer alıyor
Türkiye'ye en fazla hangi alanda yatırım yapılıyor? Yatırımların az olduğu sektörlere olan ilgiyi artırmak için ne gibi çalışmalar yapılabilir? Sizin bu alanda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz?
En çok yatırım çeken alanlara baktığımızda finans sektörü başı çekerken, son dönemlerde imalat ve enerji sektörlerinde önemli artışların olduğunu görüyoruz. Örneğin sadece 2011 yılında imalat sektörüne yaklaşık 3,4 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım gelirken, enerji sektörüne 4,3 milyar dolar uluslararası doğrudan yatım geldi. Bununla beraber bizim yatırımlar az olsun veya çok olsun, fark etmez, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında ihtiyaç duyulan yatırımların ülkemizde yapılması için çalışmaktayız. Elbette belirlediğimiz ve üzerinde çalıştığımız bazı sektörler var, bu sektörler üzerine tek tek konuşmak yerine size şunu söyleyebilirim, bizim stratejimizin ana bileşenleri şunlardır: ihracatımızı artıran, ithalatımızı düşüren, istihdam oluşturan, ülkemize teknoloji transferi gerçekleştiren ve katma değer oluşturan yatırımlar bizim için öncelikli yatırımlar kategorisine girmektedir ve bu kriterlere sahip yatırımlara büyük bir önem vermekteyiz. Öncelikle Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yatırım sektörlerini tek tek tespit ediyoruz, sektörlerden ürünlere, ürünlerden üreticilere kadar detaylı bir analizini yaptıktan sonra, tespit ettiğimiz hedef yatırımcıları yakın markaja alıyor ve onların Türkiye'de yatırım yapmalarına ön ayak olmaya çalışıyoruz.
En çok yatırım çeken alanlara baktığımızda finans sektörü başı çekerken, son dönemlerde imalat ve enerji sektörlerinde önemli artışların olduğunu görüyoruz. Örneğin sadece 2011 yılında imalat sektörüne yaklaşık 3,4 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım gelirken, enerji sektörüne 4,3 milyar dolar uluslararası doğrudan yatım geldi. Bununla beraber bizim yatırımlar az olsun veya çok olsun, fark etmez, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında ihtiyaç duyulan yatırımların ülkemizde yapılması için çalışmaktayız.
Türkiye, gelişmiş bir otomotiv sektörüne sahip
Türk otomotiv sektörü, yapılan yatırımlar sayesinde katma değerini ve rekabetçi yapısını günden güne artırıyor. Bu alana olan ilgiyi neye bağlıyorsunuz? Sektörün ve Türkiye'nin hangi özellikleri yabancıları çekiyor?
Türkiye bugün dünyanın sayılı otomotiv üreticilerinden biridir, dünyanın 17. motorlu taşıt imalatçısı olan Türkiye, Avrupa'nın en büyük ticari araç üreticisidir. Uluslararası yatırımcıların Türkiye'de otomotiv yatırımlarının piyasa değeri 10 milyar dolar civarındadır. Uluslararası yatırımcıların ilgisini birçok unsura bağlayabiliriz, ama bu unsurların en önemlileri kalifiye işgücü ve teknolojik beceridir. Türkiye, büyük ölçekte üretimin son derece avantajlı üretim maliyeti ile teknoloji kullanımı sayesinde daha rekabetçi bir üretim ortamı sunarak yüksek kalitede üretim yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bugün Türk mühendislerinin kalitesi dünyaca bilinip takdir edilmektedir. Türkiye'deki otomotiv üreticilerinin sık sık kalite ödülleri almasının atından yatan sebep budur. Netice olarak Türkiye, hem otomotiv üretimi hem de yan sanayisi anlamında gelişmiş bir otomotiv sektörüne sahiptir. Özellikle de yan sanayinin bu kadar gelişmesi ve organize olması bu sektöre olan ilgiliyi daha da artırmaktadır.
Otomotiv üreticilerine yönelik özel stratejiler geliştiriyoruz
Otomotiv sektörü son derece önemli bir sektördür, eğer Türkiye 2023 hedeflerini gerçekleştirmek istiyorsa otomotiv sektörü olmadan bu hedeflere ulaşmak neredeyse imkânsız olacaktır. Bunu neden bu kadar iddialı söylediğimi merak edebilirsiniz, bunun cevabı çok basit, dünya tarihine baktığımızda otomotiv sektöründe söz sahibi olmadan dünya ekonomisinde söz sahibi olmuş bir ülkeye rastlayamazsınız. İşte bu yüzden Sayın Başbakanımız yerli bir otomotiv markası oluşturulmasına önem vermektedir. Türkiye otomotiv sektörü çok yol kat etmiş olmasına rağmen henüz istenen seviyeye ulaşamadı. Türkiye'nin otomotiv sektöründe hak ettiği konuma gelebilmesi için daha çok katma değerin Türkiye'de oluşturulması gerekmektedir. Biz de Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı olarak Türkiye'de daha çok katma değerin oluşturulması ve Türkiye'yi dünya otomotiv sektöründe söz sahibi bir ülke konumuna getirmek için otomotiv üreticilerine yönelik özel stratejiler geliştiriyoruz.