BTS & Partners Ortağı Gözde Kuşçuoğlu Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Sürdürülebilirlik vizyonu,

ŞİRKETLERİN YOL HARITASINI TANIMLIYOR

ODMD ÖNCÜLÜĞÜNDE, BTS&PARTNERS ORTAĞI GÖZDE KUŞÇUOĞLU TARAFINDAN YAPILAN OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAŞLIKLI SUNUM, BİRÇOK ÜYE TEMSİLCİSİNİN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

GÖZDE KUŞÇUOĞLU

BTS&PARTNERS ORTAĞI

Sürdürülebilirlik kavramı, birçok sektör için titizlikle üzerinde durulması gereken konuların başında geliyor. Sürdürülebilirlik yıllardır otomotiv sektörünün de gündeminde yer alıyor. Buradan hareketle bir online toplantı düzenleyen ODMD, ülkemizde bu alandaki yetkin isimlerden biri olan BTS&Partners Ortağı Gözde Kuşçuoğlu ile üyelerini bir araya getirdi. 29 Mart tarihindeki toplantıya çok sayıda temsilci katılırken, sürdürülebilirlik kavramı tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Sürdürülebilirlik temel bilgileri ve tanımlamaları, BM sürdürülebilir kalkınma amaçları, global sürdürülebilirlik standartları, globaldeki hukuki düzenlemeler, Türkiye’deki yasal düzenlemeler ve gelişmeler gibi başlıkların detaylandırıldığı online toplantıda, kavramın otomotiv sektörüne olan etkileri tartışıldı.

ÇEVRE VE İNSAN ODAKLI KALKINMA ÖN PLANDA

Sunumuna sürdürülebilirliğin tanımıyla başlayan BTS&Partners Ortağı Gözde Kuşçuoğlu, kavramın genel itibarıyla doğanın ve gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarına cevap verme olanaklarını tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçların teminini ve kalkınmanın gerçekleştirilmesi anlamına geldiğini vurguladı. İlk kez 1972 yılında bir raporla kayıt altına alınan sürdürülebilirliğin, Birleşmiş Milletler öncülüğünde global bir farkındalığa ulaştığını anlatan Kuşçuoğlu, insanlığın tüm faaliyetlerinin BM’nin 17 amaç (SKA) ve bunlara bağlı 169 hedefi kapsayan eylem çağrısıyla yapılandırılmasının önerildiğini dile getirdi. Bu amaçlar arasında temel insani ve çevresel sorunların giderilmesinin yanında, ekonomik kalkınma, sanayileşme, üretim, enerji ve daha birçok başlıkta bütüncül bir hareket planı öngörülüyor

İŞ DÜNYASI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN MERKEZİNDE YER ALIYOR

SKA’ların gerçekleştirilmesi, büyük oranda iş dünyasının bu yöndeki adımlarına bağlı. Gözde Kuşçuoğlu da sunumunda, iş dünyasının insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, iklim eylemi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ekseninde önemli bir rol üstlendiğini aktardı. Kuşçuoğlu’nun dikkat çektiği bir diğer kritik konu da Çevresel, Sosyal, Kurumsal Yönetişim (ESG) oldu. ESG, şirketlerin insani (eşit fırsatlar, insan hakları, müşteri ve ürün sorumluluğu, paydaş ilişkileri…), çevresel (iklim değişikliği stratejisi, kaynak verimliliği, sürdürülebilir tedarik zinciri…) ve yönetim (iş ahlakı, veri güvenliği, regülasyonlara uyum…) olmak üzere üç başlıktaki sorumluluklarını tanımlıyor. Sunumda verilen bilgilere göre bu sorumlulukların hayata geçirilmesi yalnızca sürdürülebilirlik ekosistemindeki amaçlara erişimi hızlandırmıyor, aynı zamanda finansal ve kurumsal anlamda pozitif etkilerin doğmasını da tetikliyor. ESG stratejisi doğrultusunda yapılarını güncelleyen ve yüksek ESG skoruna sahip olan şirketler; pozitif finansal performans, mevzuata uyum, proaktif risk yönetimi, marka imajı ve itibar, paydaş katılımı ve finansmana erişim noktasında avantaja sahip oluyor. Sunumda yer verilen ve dikkat çekici olan örneğe göre; European Investment Bank(EIB), International Finance Corporation (IFC), European Bank for Reconstruction and Development (EBRD), Goldman Sachs, Amundi, Blackrock, State Street Global Advisors gibi şirketler yatırım kararlarında ESG skorlarını önemli bir değişken olarak görüyor.

SEKTÖRLER ÜZERİNDEKİ DOĞRUDAN ETKİLER VE MEVZUAT DÜZENLEMELERİ

1972 yılından bugüne Birleşmiş Milletler ve devamında Avrupa Birliği’nin desteğiyle birçok önemli kurul ve sözleşmenin hayata geçirildiğini aktaran Gözde Kuşçuoğlu, sunumuna şöyle devam etti: Türkiye’nin de 2021 yılında taraf olduğu ve küresel ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmayı amaçlayan Paris Anlaşması, 2050 yılına kadar net zero emisyona ulaşılmasını hedefleyen AB Yeşil Mutabakatı, Avrupa’daki büyük ölçekli şirketlere raporlama yapma zorunluluğu getiren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD)’nin yanında; SASB, GRI ve IFRS tarafından kurulan ISSB standartlarına ilişkin global raporlama metrikleri, sürdürülebilirliğin yerel ve global ölçekte kapsayıcılığını ve bağlayıcılığını yeni bir boyuta taşıdı. Gerçekleşen bu değişimler, şirketlerin üzerine yeni sorumluluklar yüklerken, uluslararası ticarette de önemli dönüşümlere sebep olmaktadır. Örneğin, AB Komisyonu’nun “Fit for 55” paketi kapsamında, otomotiv sektöründe 2035 yılına kadar araçlardan kaynaklanan emisyonların yüzde 100 azaltılması hedeflenmektedir. Bu durum, Avrupa’da içten yanmalı benzinli ve dizel araçların tamamen yasaklanması anlamına gelmektedir. AB Emisyon Ticaret Sistemi ise hem üretim süreçlerinin hem de havayolları ve benzeri alanlarda önemli sınırlamalar getirilmesini öngörmektedir. Dikkat çeken diğer bir gelişme ise Alman Tedarik Zinciri Yasası. Yasa, Alman şirketlerine küresel olarak tedarik zincirlerindeki insan hakları ve çevre sorunları konusunda daha fazla sorumluluk yüklerken Almanya’da faaliyet göstermese dahi Almanya’da faaliyet gösteren şirketlerin tedarik zincirinde yer alan Türk şirketlerini de bu yasal düzenlemelere uyum sağlamak zorunda bırakıyor. Gündemdeki bir diğer kritik düzenleme de Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasıyla (SKDM) yakından ilişkili. Geçiş süreci 1 Ekim 2023 – 31 Aralık 2025 olarak belirlenen SKDM ile karbon kaçağının azaltılması amacıyla ithalata karbon fiyatı getirilmesini planlanıyor. 1 Ekim 2023 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek olan SKDM’ye göre çimento, elektrik, gübre, demir ve çelik ile alüminyum sektörlerinin ürünleri uygulamalara konu olacak. Geçiş döneminde ithal edilen SKDM kapsamındaki ürünler için raporlama yükümlülüğü bulunmakla birlikte; mali yükümlülükler ve doğrulamaya ilişkin hususlar 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak. Sürdürülebilirlik, gelecekte de şirketlerin öncelikli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek. Bu nedenle, şirketlerin küresel ve yerel düzeydeki düzenlemeleri göz önünde bulundurarak, sürdürülebilir bir bakış açısı benimsemeleri ve iş kararlarını bu doğrultuda şekillendirmeleri hayati bir önem taşıyor.

 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next