PwC Türkiye İnsan Kaynakları Danışmanlığı, Şirket Ortağı Ülker Day Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Çalışma hayatının geleceği

ÜLKER DAY

İnsan Kaynakları Danışmanlığı, Şirket Ortağı, PwC Türkiye

Küresel teknolojik gelişmeler, pandemi ve otomasyonla birlikte iş yapış şekilleri, iş modelleri hızlıca değişirken önümüzdeki yıllarda mesleklerin de değişimini ön görebiliyoruz. Özellikle bazı mesleklerin geçerliliğini yitirme riski artarken, yeni mesleklerin ortaya çıktığını gözlemliyoruz.

PwC olarak, benzeri öngörü ve anlayışla küresel ve yerel olarak yayınladığımız “Umutlar ve Endişeler 2021” araştırmamızda çalışanların iş dünyasının geleceğine yönelik beklentilerini ve korkularını anlamayı amaçladık. Katılımcıların yüzde 59’u işin geleceği ve gelecek nesillere etkisi hakkında endişeli hissettiğini belirtiyor. Ayrıca yüzde 51’i gelecekte çok az insanın stabil, uzun dönemli işleri olacağını düşünürken bu oran küresel araştırma sonuçlarında yüzde 56 olarak karşımıza çıkıyor. Genel olarak, Türkiye’deki katılımcılar işlerinin geleceği için oldukça endişeli hissediyorken, küresel araştırma sonuçlardaki katılımcılar daha çok heyecanlı ve özgüvenli hissediyor. Cinsiyet kırılımına göre incelediğimizde, kadınlar iş dünyasının geleceğinin kendilerine etkileri konusunda yüzde 49 oranında endişeli iken, erkekler için bu oran yüzde 36. Böylece, kadınların hem kendileri için hem de gelecek nesiller için erkeklere kıyasla daha endişeli hissettiği görülüyor.

Benzer bir bakış açısıyla PwC ve Konda iş birliğinde gerçekleştirilen “Gelecek Trendleri” araştırması katılımcıları, büyük veri ve analizin artan önemini, göç artışını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin sosyal tepkileri artırma potansiyelini, doğal ve organik gıda talebinde yükseliş ile eğitimin teknolojiye göre yeniden şekillenecek olmasını dünyaya ilişkin gelecek öngörülerinde ilk 5 sıraya koydu. Türkiye için öngörülerde ise göç artışı ile gelir dağılımındaki adaletsizlik kaynaklı sosyal tepkilere dair beklentiler, dünyada olduğu gibi ilk 5 gelecek öngörüsü arasında yer aldı. Dünyadan farklı olarak kuşaklar arası çatışma ve sosyal medyaya dair dönüşüm Türkiye’de ilk 5’te ön plana çıktı. Ayrıca katılımcılara göre; “gelir dağılımında eşitsizlik” gelecekte en çok endişe edilen ikinci faktör olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmaya katılanların çok büyük bir kısmı (yüzde 88) gelir dağılımında eşitsizliğe ilişkin endişeli olduğunu dile getirdi. Katılımcılar, büyük veri ve analizin artan önemini, göç artışını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin sosyal tepkileri artırma potansiyelini, doğal ve organik gıda talebinde yükseliş ile eğitimin teknolojiye göre yeniden şekillenecek olmasını dünyaya ilişkin gelecek öngörülerinde ilk 5 sıraya koydu. Bununla birlikte, katılımcılar önümüzdeki 10 yılda her 4 kişiden 3’ünün Türkiye’de göçün artacağı konusunda hemfikir olduğunu gösteriyor.

CEO’ların risk, tehdit ve ekonomik büyüme tanımları

PwC olarak yine küresel ve yerel olarak yaptığımız CEO araştırmamız ile CEO’ların gündemlerini takip etme, stratejilerini ve fikirlerini anlamayı amaçlıyoruz. Küresel sonuçlara göre, geçen yıla kıyasla yüzde 1 artış oranıyla, CEO’ların yüzde 77’si küresel ekonomik büyümenin 2022’de gelişeceğini düşünüyor. Daha yakından baktığımızda Türkiye’den araştırmaya katılan 88 CEO’nun yüzde 80’i küresel ekonomik büyümenin önümüzdeki yıl içinde artacağını düşünüyor. Bununla birlikte şirketlerini olumsuz etkileyecek küresel tehditleri siber risk, sağlık riski, makro ekonomik istikrarsızlık ve iklim değişikliği olarak sıralıyorlar. Türkiye’de ise ilk sırada makro ekonomik istikrarsızlık, ikinci sırada iklim değişikliği ve üçüncü sırada jeopolitik çatışmaları görüyoruz. CEO’ların, istisnasız bütün sektörleri etkileyecek bu risklerin farkında olduklarını ve gündemlerine aldıklarını görüyoruz. Ayrıca, “Gelecek Trendleri” araştırması katılımcılarına göre; dünya hangi sektör öncülüğünde gelişecek sorusunda teknolojiyi ilk sırada değerlendirirken Türkiye özelinde aynı soru sorulduğunda enerji, altyapı ve doğal kaynaklar sektörü ilk sırada yer alıyor. Aynı sorular için otomotiv sektörü Türkiye özelinde dünyaya kıyasla daha öncelikli olduğunu görüyoruz.

“Gelecek Trendleri” araştırması, iklim değişikliği sorununa ilişkin farkındalığın oldukça yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 93’ü bu meselenin daha da derinleştiği görüşünde. Katılımcıların yüzde 70’ine göre; iklim değişikliği, gelecekte şirketlerin para kazanma yöntemlerini etkileyebilir. Belki de bu nedenle önümüzdeki on yıl içinde de bu konu gündemden düşmeyecek; her 2 kişiden 1’i iklim konusunun gelecekte sıradan olacağını düşünmüyor. Bu konu yine küresel ve yerel olarak gerçekleştirdiğimiz CEO araştırmamızda da karşımıza çıkıyor. Otomotiv sektörü özelinde en önemli konulardan biri olan iklim değişikliği başlığında CEO’ların yüzde 22’si net-sıfır (sera gazı emisyonlarını sıfıra yakın bir seviyeye indirme), yüzde 26’sı ise karbon-nötr taahhüdü verdiklerini belirtiyor. CEO’ların yüzde 51’i sektörün uzun vadeli eğilimleri için, şirketlerin finansal değer yaratma kabiliyetini önemli bulurken, karbonsuzlaştırmayı önemli bulanların oranı ise yüzde 39 olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan şirketlerinin net-sıfır taahhüdünü yerine getirmeyeceğini düşünen CEO’ların (yüzde 24) metal, madencilik, otomotiv ve gayrimenkul sektörlerinden olduğunu gözlemliyoruz. Bunlarla birlikte, kurum stratejilerini yakından incelediğimizde CEO’ların yüzde 71’i müşteri memnuniyeti, yüzde 62’si çalışan memnuniyeti ve yüzde 54’ü otomasyon ve dijitalleşme metriklerini uzun dönemde kurum stratejilerine dahil ettiklerini belirtiyor. Ayrıca, cinsiyet temsil oranı hedefi için bu oran yüzde 38 ve sera gazı emisyon hedefi için ise bu oran yüzde 37 olarak karşımıza çıkıyor.

“Gelecek Trendleri” araştırması katılımcılarına göre, her 2 katılımcıdan 1’i, “çalışanla ortaklık” sisteminin mümkün bir senaryo olduğu görüşünde. Çalışanların, geleceğin çalışma hayatına dair beklentilerinde, pozitif bir kültürde esnek çalışma, değerli hissetme ve değer yaratan işler yapma arzusu öne çıkıyor. Uzaktan çalışma, avantajlarının yanı sıra yüksek bir tükenmişlik riskini de beraberinde getiriyor. Liderlerin çalışanlarının iyi olma hallerine özen gösterme konusuna, izin kullanımını teşvik etme, psikolojik sağlık konusunda destek sunma ve kişilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılama gibi yöntemlere odaklanması gerekiyor. Bu da en az diğer faktörler kadar eşit derecede önem taşıyan bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

Küresele kıyasla Türkiye’de çalışanlar daha iyimser

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020’de yayınladığı araştırmaya göre otomotiv sektöründe çalışanların yüzde 19,1’inin işi tehlike altında. Organizasyonlarda yüksek talep gören beceriler analitik düşünme ve inovasyon, eleştirel düşünme ve analiz, karmaşık problem çözme olarak sıralanıyor. Yüksek talep gören ilk beş rol arasında veri analisti ve veri bilimcisi, iş geliştirme uzmanı, yapay zekâ ve makine öğrenmesi uzmanı, stratejik danışman ve materyal mühendisi yer alırken, talebi azalan ilk beş rolün; veri giriş uzmanı, yönetici asistanı, muhasebe ve bordro uzmanı, depo ve stok saymanı ve kasiyer ve biletleme uzmanı olduğunu görüyoruz. Organizasyonlar açısından bakıldığında yeni teknolojilerin benimsenmesinin önündeki engeller olarak yerel iş gücü piyasasındaki beceri boşlukları, organizasyonun liderliğindeki beceri boşlukları ve uzmanlaşmış yetenekleri çekememe noktaları ilk üçte sıralanıyor. Teknolojik gelişmelerin hızlanması ile otomasyonun etkilerini sorduğumuzda “Umutlar ve Endişeler 2021” araştırmamızda Türkiye’den katılımcıların yüzde 48’i otomasyon sebebiyle birçok kişinin işinin risk altında olmasından endişe duyduğunu belirtti. Diğer yandan katılımcıların yüzde 30’u önümüzdeki 5 yıl içerisinde işlerinin kaybolacağını düşünürken, küresel araştırma sonuçlarında bu oran yüzde 39. Bu sonuç küresele kıyasla Türkiye’de çalışanların daha iyimser olduğu bir tablo gösteriyor. “Gelecek Trendleri” araştırması katılımcılara endişelere ilişkin sorusunda teknolojiyi neredeyse en sonda gösteren katılımcıların tamamına yakını (yüzde 90) önümüzdeki on yılda teknolojinin insan hayatına etkisinin olumlu yönde olacağını düşünüyor. Küresel araştırma sonuçlarına kıyasla Türkiye’deki sonuçlar, çalışanların teknoloji ve dijitalleşmenin iş olanaklarını iyileştireceğini beklediğini gösteriyor.

Çalışanların gözünden umutlar ve endişeler

Teknoloji ve otomasyonun ilerlemeleri ile çalışanların yeteneklerini geliştirme gereklilikleri artarken, Türkiye’de katılımcıların yüzde 89’u gelecekte de iş sahibi/çalışabilir durumda olabilmek için yeni beceriler öğrenmeye veya tamamen yeniden eğitim almaya hazır olduğunu söylüyor. Küresel araştırma sonuçlarında ise bu oran yüzde 77 olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim katılımcıların yüzde 63’ü sahip olduğu beceri yenilemenin kendi sorumluluğunda olduğunu düşünürken küreselde bu oranı yüzde 74 olarak görüyoruz. Ayrıca pandemi etkisiyle yeteneklerini ve becerileri geliştirmeye kaynak bulabilen çalışanları da gözlemleyebiliyoruz. Katılımcıların yüzde 48’i pandemi sürecinde dijital becerilerini geliştirdiğini söylerken küresel araştırma sonuçlarında ise bu oranı yüzde 40 olarak görüyoruz.

Yine PwC “Umutlar ve Endişeler 2021” araştırmamıza göre, iş değişikliği yapmayı düşünürken hangi faktör ne kadar önemlidir sorusuna çalışanlar için ücret birinci faktör iken iş tatmini ve işi yaparken kendi olmak ikinci ve üçüncü sırada takip ediyor. Böylece, ana faktör ücret olsa da, amaç ve özgünlük, çalışanların işte aradığı ilk üç özelliği tamamlıyor.

Öne çıkan iş gücü öncelikleri

Geleceğin çalışma hayatına dair çeşitli araştırmalarımızdan ve kaynaklardan çalışma hayatının geleceğini değerlendirdik. Araştırmalarda öne çıkan konulara göre otomotiv sektörü önemli bir dijital ve iş gücü dönüşümünde, bu doğrultuda hem liderlere hem de insan kaynakları yöneticilerine kritik roller düşüyor. Öne çıkan işgücü önceliklerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

Uluslararası çalışma: Yurt dışında çalışma fırsatları

Kariyer: Şirketin sunduğu global proje fırsatları

Çalışma arkadaşları: Ekip arkadaşları ve takım kültürü

Yan haklar: Koruyucu sağlık hizmetleri ve sağlık yardımları

Süreç ve uygulamaların şeffaflığı: Şeffaf ve adil ücretlendirme sistemi


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next