Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gürsoy Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Serkan Gürsoy

Trafipper Kurucusu

Bahçeşehir Üniversitesi Büyük Veri Analitiği Programı Öğretim Üyesi

“Otomobillerin sağlayacağı kolaylıkların önündeki en büyük engel trafik sıkışıklığı”

Otomobillerin, yaşam tarzının bir parçası olmaya devam edebilmesi için trafik sıkışıklığının giderilmesi veya buna yönelik yapılan çalışmaların desteklemesi gerekiyor. Her ne kadar otomotiv endüstrisi çevre ile uyumlu teknolojiler üretecek Ar-Ge yatırımları yapsa da, trafik sıkışıklığına bağlı gürültü, hava kirliliği, alan işgali gibi sorunların da giderilmesi gerekiyor. Otomobiller, bir hizmet olarak kullanıcılarını şehir olanaklarına eriştirebilmeli. Olanakların şehir coğrafyasının tamamına dağılması ve akıllı bir ulaşım sisteminin kurulması artık bir zorunluluk.

Dünyada ve ülkemizde verinin önemi her geçen gün artıyor. Dünyada veri neden daha önemli, etkileri ve gelecek trendleri nelerdir?

Veri her zaman çok önemliydi. İnsanoğlu geçmişten öğrendikleri ile geleceğine yön veriyor. Geçmişi kayıt altına almanın bir sürü yolu var ancak bu yolların bilinen en iyisi veri tutmak. Rekabete dayalı ekonomik koşullar, hızla değişebilen tüketim alışkanlıkları, iklim krizi, vs. insanları ve kurumları hatasız karar almaya bugüne değin hiç olmadığı kadar fazla zorluyor. Bu nedenle daha az hata yapmak, daha doğru kararlar almak ve dolayısıyla daha çok veri kullanmak gerekiyor.

Verinin ekonomik değere dönüştürülebilirliği arttı. Bu da özellikle son 10 yılda büyük bir pazar oluşturdu. Nesnelerin interneti, sensörler, sosyal ağlar, web aramaları, medya dosyaları gibi internet aracılığı ile toplanan veriler ve analizleri ile ilgili işler bu pazarda stratejik avantaja dönüştürülmüş halde sunuluyor. Özellikle rekabet ortamında kritik derecede önemli olan stratejik yeteneği kazanmak isteyen kişi ve kurumların oluşturduğu bu pazar devasa, bir ekonomi halini aldı. “Büyük Veri Analitiği Pazarı” olarak anılan bu pazarın birkaç yıl içerisinde 5 kata yakın gelişerek 2025’te 68 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor.

Veri dünyasını idare edebilecek bilgi ve yeteneklerine sahip olma çabaları ayrı bir trend. Veri bilimcilerine, veri sorumlularına, iş analistlerine, bilgi yönetim uzmanlarına ve insan kaynaklarına ihtiyaç ve talep hızla artıyor. Kurumlar, sezgiye dayalı kararlar yerine veriye dayalı kararlar alarak riskleri azaltmak arzusundalar. Sezgi sahibi olmak uzun zaman ve çaba gerektiriyor. Oysa veri kültürü herkes tarafından kullanılabilir, sezgi sarrafı olmaya gerek kalmaz, çünkü veri kültürü yöntemsel ve sistematik.

“Trafik, akıcı olduğu müddetçe işlevsel”

Trafik sebebiyle yaşanan zaman, enerji ve sağlık kaybının önüne geçilmesi için elektrikli araçlar ve otonom teknolojilerden nasıl yararlanılabilir?

Trafik, akıcı olduğu müddetçe işlevsel. Akıcılığında aksama ya da sıkışma yaşandığında büyük problemler üretiyor. Örneğin sıkışık trafikte beklemek, seyahati ertelemek veya tamamen iptal etmek zaman kaybına, iş kaybına, gelir kaybına neden oluyor. Sıkışıklığa veya aksamalara rağmen hareket etmeye çalışmak ise fazladan enerji tüketir, çevreye hasar veriyor. Yaşam kalitesini düşürüyor. Gürültü üretiyor, havayı kirletiyor, park yeri sorununa neden oluyor, şehrin işlevselliğini bozuyor, insanların metabolik hareket alanını daraltıyor.

Her şeyden önce, otomobiller sağladığı faydaları koruyarak yaşam kalitesini azaltmaya değil artırmaya yönelik çözümlerle donatılmış olmalı. Örneğin elektrikli araçlar, -hibrid dahi olsalar- trafik sıkışıklığı yüzünden oluşan hava kalitesi bozulmalarını azaltabilir. Dur/kalk yaparken, park ederken veya park yeri ararken fosil motorlar yerine elektrikli motorların kullanılması yalnız sürücülerine şehir trafiğinde yarı yarıya enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz aynı zamanda şehirdeki gürültünün ve kirliliğin azaltılmasına da büyük katkı sağlar.

Elektrikli araçların teşvik edilmesi, sahiplendirmelerin kolaylaştırılmasına yönelik üretilecek politikalar bu nedenle kamu sağlığı ve yaşam kalitesi açısından çok önemli. Bunun yanı sıra taşıma kazaları son özellikle son 30 yıl içerisinde deprem, sel, aşırı sıcaklık gibi doğal felaketlerden sonra en fazla yaşam kaybına ve hasara yol açan endüstriyel felaketler arasında en üst sıraya yerleşti.

Veri kullanarak karar alabilen otonom araçlar, algoritmanın kararsız kalmadığı tüm durumlarda insan hatalarını en aza indirerek topluma fayda sağlıyor. Sürdürülebilir bir yaşam için (çevre ve toplum) otomobilin kabiliyetlerindeki gelişme hem ihtiyaç hem de gerekli bir koşul...

“Çevrimiçi kullanıcılar 15 saniyede bir veri etkileşimi gerçekleştirecek”

Büyük veri alanındaki güncel gelişmeleri paylaşır mısınız?

Bu alandaki gelişmelerin ne olduğunu kavrayabilmek en az üç ayrı açıdan bakmayı gerekiyor: Teknolojik ilerlemeler, analitik ilerlemeler ve yönetim ile ilgili ilerlemeler. Teknolojik ilerlemeler büyük verideki gelişmenin daha kolay algılanmasını sağlıyor. Bugün kentleşme yüzde 56 seviyesinde. Böyle giderse çok yakın bir zamanda dünya üzerindeki her üç kişiden ikisi şehirde yaşayacak ve bu kişilerin neredeyse tamamı mobil cihazlarla internete bağlı kalacak, sürekli veri üretecek. İnternete bağlı her kullanıcı her 15 saniyede en az bir veri etkileşimi gerçekleştirecek.

Analitik ilerlemelerde ise makine öğrenmesi veya yapay zekâ teknolojileri daha fazla verinin daha hızlı işlenmesine yarayan özetleme ve anlamlandırma yeteneklerini artıracaklar. Davranış değişimlerinizi veya alışkanlıkları değil bir demografik gruba ya da topluluğa özgü yalnızca size özgü, tekil olarak, izleyebilecekler. Bu alanda insan kaynakları çok yetersiz. Karar almanın etik prensipleri, bu ilerlemenin önünde büyük bir bariyer. Veri nihayetinde bir kayıt ve mevcut durum raporu. Tavsiyelerde ve sıralamada kullanılan prensipler ise kara kutu. Bu da bizi yönetim ile ilgili ilerlemeler açısında büyük verideki gelişmeleri değerlendirmeye itiyor. Bir insan veya elektronik bir algoritma tarafından alınmış olsun, her karar bir seçim; bu da kazançlar ve kayıplar içeriyor.

“Trafik sıkışıklığı yalnızca bir erişememe sorunu olarak okunmamalı, aynı zaman istenilen yaşam tarzına sahip olamadığımızı gösteren bir semptom olarak da görülmeli.”

Bu gelişmelerin otomotiv sektörüne yansımaları nelerdir?

Otomobillere, ulaşımı daha güvenilir, daha zahmetsiz, daha çevreci, daha ekonomik, daha etkileşimli, daha eğlenceli ve hatta daha paylaşılabilir hale getirmek üzere ek donanımlar ve yetenekler ekleniyor. Örneğin sürücü ve yaya davranışlarını takip edebilen araçlar, sürücüsüne sürüş ortamı ve çevre hakkında daha fazla sesli veya görsel bilgi sağlayabilen, sürücüsüyle haberleşebilen araçlar en güncel gelişmeler arasında. Ancak şehir yaşamındaki yığılmalar, iş süreçlerinde hızlı olma baskısı, şehir yaşamının kültürel pratikleri ulaşımda sıkışmaya bağlı kayıplarla şehir sakinleri arasında çatışmalara zemin oluşturuyor. Şehir içi ulaşım; yorucu, stresli, zahmetli, maliyetli ve tehlikeli bir hale evriliyor. Trafik sıkışıklığı yalnızca bir erişememe sorunu olarak okunmamalı, aynı zaman istenilen yaşam tarzına sahip olamadığımızı gösteren bir semptom olarak da görülmeli. Otomobillerin, yaşam tarzının bir parçası olmaya devam edebilmesi için trafik sıkışıklığının giderilmesi veya buna yönelik yapılan çalışmaların desteklemesi gerekiyor. Otomobiller bir hizmet olarak kullanıcılarını şehir olanaklarına eriştirebilmeli.

“Sürdürülebilir ekonomi için teknoloji tek başına yetmez”

Sürdürülebilir ekonomiler yaratmak için büyük veri alanındaki çalışmalardan nasıl yararlanılabilir?

Sürdürülebilir ekonomide esas olan, bireylerin ve diğer canlıların yaşam şartların iyileştirilerek refahın artırılması. Yaşam şartları ve refah hakkında gerçek zamanlı iç görüler elde etmek, eşitsizlikleri, güçlükleri, mağduriyetleri, hassas grupları belirleyebilmek, mevcut durumu ve gelişmeleri ölçebilmek, izleyebilmek, olası değişimlerin olası sonuçları hakkında önceden kestirim yapabilmek sürdürülebilirliğin olmazsa olmazları. Veri kaynakları, veri teknolojileri ve analitik yaklaşımlar bu yeteneklerin kazanılmasında başat rol oynuyor.

“Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nde ilerlemenin, ölçülebilir, kapsayıcı ve adil olmasına atıfta bulunuluyor. Ölçülebilirliği, kapsayıcılığı ve adaleti ancak doğru ve yeterli veri kullanımıyla sağlayabiliriz. Veri karar vermede olduğu gibi hesap verebilirliği sağlamada da oldukça etkili. Veri mahremiyeti, etik ve veri sahipliği gibi konularda politikalar geliştirmeli, veriye dayalı stratejik hakimiyetin bölüşülmesini sağlamalıyız. İnsanın geçmişteki ayak izleri olarak da düşünebileceğimiz veriyi, insanın geçmişteki önyargılarından arındırabilecek analitik modeller üzerine çalışmalıyız. Verinin ve araçlarının demokratizasyonu çok değerli. Toplumun veriye erişimi sağlanmalı, veri okuryazarlığını ve gerekli ortamları herkes için kolayca kullanılabilir hale getirmeliyiz.  

Yalnızca ürünlerimizi teknolojik olarak geliştirmekle sürdürülebilir ekonomi koşullarını sağlayamayız. Kurumlarımızı, ilişkilerimizi, değerlendirmelerimizi veri kullanabilir hale sokmalıyız. Şeffaflığı, paylaşımı, ortak aklı aktive edecek ortak bilgi havuzlarını oluşturmaları ve erişime açmalıyız.

“Sürdürülebilir akıllı ulaşım çözümlerinin geliştirilmesi; toplum, istihdam ve ekonomi için kritik önem taşıyor.”

Otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisine olan katkısı hakkında ne düşüyorsunuz?

Otomotiv sektörü güçlü sermaye yapısı, yabancı ortaklık geliştirebilme yeteneği, istihdam üzerindeki doğrudan veya dolaylı katkıları, ürettiği vergi gelirleri, teknoloji transfer hızı, ihracattaki payı gibi konularda Türkiye ekonomisi açısından büyük önem taşıyor. Son yıllarda otomotiv teknolojilerinin bilişim teknolojileri ile daha fazla bir araya gelebilecek çözümlere doğru evrildiğini görüyoruz. Bu anlamda ileri teknolojilerin otomotiv endüstrisinde kullanılması Türkiye için nitelikli insan kaynağının rol alabileceği olanaklar üretiyor. Buna ek olarak nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi anlamında bir motivasyon niteliği de taşıyor. Özellikle yarattığı dolaylı istihdam ve diğer sektörler ilişkisini de düşününce otomotivin Türkiye ekonomisi için kritik önemde olduğu açık.

Geçmişte, uluslararası arenada fiyat rekabeti daha etkindi. Günümüzde çeşitlilik, fonksiyon, kalite ve çevreci yaklaşımlar üzerine şiddetli bir rekabet iklimi hâkim. Bu da otomotiv endüstrisinin geleceğini şehir sakinlerinin yaşam kalitesine yaptığı katkının ortaya çıkarılmasına bağlıyor. Günümüzde şehir olanaklarının şehir coğrafyasına dağılımı gelişmiş ve akıllı bir ulaşım sisteminin kurulmasını zaruri hale getiriyor. Otomobillerin yaptığı katkılar yadsınamaz. Örneğin, otomobil ile ulaşılabilir çevre büyüklüğü ve bu çevre içerisine düşen şehir olanağı nitelik ve sayısı otomobil sahiplerine ciddi ve ölçülebilir bir yaşam kalitesi avantajı sunuyor. Diğer ulaşım modları ile bu çeşitliliğe ve kaliteye sahip olmak daha zor ve zahmetli. Burada otomobilin sağladığı yaşam kalitesinin önündeki en büyük engel trafik sıkışıklığı. Buna ek olarak her ne kadar otomotiv endüstrisi çevre ile uyumlu teknolojiler üretecek Ar-Ge yatırımlarını yapsa da, sıkışmaya bağlı gürültü, hava kirliliği, alan işgali gibi sorunların giderilmesi gerekiyor. Türkiye’nin, son derece kritik olan otomotiv endüstrisini ayakta tutması ve geliştirebilmesi için bu sorunları ortadan kaldıracak düzenlemeleri yapması gerekiyor. Aksi takdirde, otomobiller bir yerden bir yere ulaştırma yeteneğine haiz olmayan, çevreyi kirleten, gürültüye neden olan, yer işgal eden araçlar olarak değerlendirilebilir. Sürdürülebilir akıllı ulaşımın sağlaması kent sakini için ne kadar 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next