EY Otomotiv Sektör Lideri Serdar Altay Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Serdar Altay

EY (Ernst&Young) Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri

 

Pandemi mobilite sektöründe dijitalleşme ve otomasyonu hızlandırdı

Teknolojinin mobilite şirketlerine devam eden kriz döneminde yön gösterdiğine şahit oluyoruz. Sektörün Covid-19 pandemisinin etkisiyle dijitalleşme ve otomasyon uygulamalarını planlanandan daha hızlı bir şekilde hayata geçirdiğini görüyoruz.

Covid-19 pandemisi otomotiv ve taşımacılık endüstrileri için büyük bir tehdit teşkil ediyor. Tedarik zincirlerindeki bozulma, halihazırda karmaşık bir yapıya sahip ekosistemde üstesinden gelinmesi gereken pek çok yeni güçlük yaratıyor. Tüketici davranışlarında da kayda değer bir değişim gözlemliyoruz: Fiziksel hareketin kısıtlandığı bu dönemde online kanallara olan talep ciddi şekilde artıyor. İş dünyasının uzun vadeli odağını dijitalleşme, otomasyon ve analitiğe yöneltmesinin artık zorunlu hale geldiğini; sürdürülebilir değer yaratma ve rekabet gücünü korumanın bu alanlardaki yetkinliklerin geliştirilmesinden geçtiğini gözlemliyoruz. EY olarak hazırladığımız “Mobilite” raporumuzda, mobilite şirketlerinin gündemlerinde en üst sırada yer alan 10 başlığı ele alarak sektör görünümündeki değişime ışık tutmayı amaçladık.

  1. İşletme maliyetleri

İşletme maliyetlerindeki kazanç ve kayıplar ana hatlarıyla ham madde, kur, enerji ve yetenek kalemlerinden kaynaklanır. Covid-19 pandemisi şirketleri maliyetlerini optimize etmeye iterken, bir yandan da sürdürülebilir büyüme için sağlam bir temel oluşturmaya yöneltiyor. İmalatçı şirketlerde güvenli üretim ortamlarının kurulmasına yönelik çalışmalar dolayısıyla maliyetlerin arttığını görüyoruz. Bununla birlikte sosyal mesafe protokollerine uyum zorunluluğu verimliliği düşüren etkenler arasında yer alıyor. Lojistik şirketleri maliyet azaltma programlarını ve teknolojiyi kullanarak teslimatta verimliliği artırmaya çalışıyor. Yolcu sayısındaki sert düşüş ile birlikte havayolu sektörünün de daralması bekleniyor.

  1. Coğrafi gelişmeler

Taşıt üretiminde; Kuzey Amerika ve Avrupa’da tesislerin kapatılması ve yeniden faaliyete mayıs ayında yavaş şekilde başlanması dolayısıyla ciddi bir gerileme yaşandı. Perakende talepte iyileşme görülürken; üretim, tedarik zincirlerindeki aksamalar sebebiyle halen volatil bir seyir izlemeyi sürdürüyor. Taşıt satışları Çin’de istikrarlı bir şekilde toparlanırken, orijinal ekipman üreticileri (OEM) de faaliyetlerini COVID-19 öncesi döneme yakın seviyelerde gerçekleştiriyor. Ancak talep, ekonomik görünümdeki bozulma dolayısıyla volatil bir düzlemde ilerliyor. Avrupa’ya baktığımızda lojistik şirketlerinin temel hizmetler alanında güçlü bir talep olduğunu ifade ettiklerini görüyoruz. ABD’de talebin etkisiyle e-ticarette büyüme yaşanırken, Asya-Pasifik Bölgesi’nde kişisel koruyucu ekipman (PPE) talebindeki yükselişin etkisiyle yurtdışı e-ticaret günlük ortalama hacminde kayda değer artış yaşandı.

Türkiye’de ise pandemi öncesinde de yaşanan olumsuzlukların etkisiyle biriken taleplerin yaz döneminde katlanarak ortaya çıktığını görüyoruz. Üretimdeki aksamaların yeni yeni normalleşmesine karşın artan talebin karşılanmasında güçlükler yaşandığına ve otomobil teslimatlarının birkaç ay gecikme ile yapılabildiğine şahit oluyoruz.

  1. Finansal inisiyatifler

Otomotiv şirketleri, pandemide yaşanabilecek yeni bir dalgaya karşı hazırlıklı olmak için finansal esnekliklerini kredi imkanlarını uzatarak ve kredi provizyonlarını artırarak güçlendiriyorlar. Şirketler aynı zamanda sermaye harcamalarını sınırlandırırken, satın alma ve birleşme fırsatlarını yakalayabilmek için bilanço esnekliğini korumaya çalışıyor. Otomotiv perakendecileri nakit yönetimini sağlamak için hisse geri alımlarını erteliyor, mecburi olmayan sermaye harcamalarını ve temettüleri öteliyor. Havayolu şirketleri ise borçlanma araçları ihraç etme yoluyla ek likidite yaratıyor.

  1. Üretim ve hizmet inovasyonu

Yolcu ve ticari taşıt şirketleri, elektrikli araç portföyündeki artışla birlikte yeni emisyon normlarına uyuma hazırlanıyor. Bazı şirketler yeni araç lansmanlarını ertelerken, bazıları da tanıtımlar için sanal ortamları kullanmayı tercih ediyor. Otomotiv üreticilerinin içten yanmalı motorlar ve elektrikli araçlarda karmaşıklığı azaltmak için platform konsolidasyonunu benimsediklerini gözlemliyoruz. Elektrikli motorlarda karmaşıklığın daha fazla azaltılmasının yüksek ihtimal dahilinde olduğu görülüyor. Tedarikçiler ise elektrikli araçlar, 5G ve yazılıma odaklanarak daha karlı ve büyüyen segmentlerde yeni ürünler geliştiriyor.

  1. İşletme sermayesi ve nakit akışı yönetimi

Otomotiv şirketleri işletme sermayesi yönetimi ve likidite pozisyonu konusunda disiplinli bir yaklaşım sergilerken, işletmeyi sektördeki koşulların kötüleşmesi halinde likidite sıkıntısı ve tedarikçi aksaması risklerinden korumak için ek stok tutuyorlar. Orijinal ekipman üreticileri, iş yapma ortamının tekrar istikrara kavuşmaya başlaması ile borç yükümlülüklerini normalleştirmeye ve alacaklarını etkin bir şekilde yönetmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Havayolu şirketleri, yakıt ve kapasite hacmi ile ilişkili tasarruflarla faaliyet giderlerini azaltıyor.

  1. Mobilitenin dönüşümü

Yolcu ve ticari araç şirketleri, müşteri deneyimini dijitalleştirmek ve direnci artırmak için akıllı mobilite çözümlerine başvuruyor. Otomobil üreticileri, otonom taşıt teknolojisi yatırımlarının henüz tam olarak ön plana çıkmadığını ifade ederken ancak yakın zamanda bu alanda toparlanma yaşanacağını öngörüyor. Yolcu taşıtı şirketleri elektrikleştirme planlarını sürdürürken, emisyon normlarındaki değişime ve küresel sürdürülebilirlik hedeflerine adapte olmayı amaçlıyor. Tedarikçiler, otomatik sürüş özeliklerini geliştirmek amacıyla kablolama ve bağlantı sistemleri, araç üstü şarj aygıtı ve ileri sürücü destek sistemleriyle elektrikli araç portföylerini genişletiyor.

  1. Çok kanallı tüketici deneyimi

Tüketici deneyimi otomobil üreticilerinin gündemlerinde en üst sırada yer alıyor. Üreticiler, tüketiciler için çok kanallı (omnichannel) bir deneyim yaratmak için online ve fiziki otomobil satın alımı deneyimini entegre hale getirmeyi hedefliyor. Orijinal ekipman üreticileri; iş sürekliliğinin sağlanmasına destek olması için temassız satış ve dezenfekte edilmiş araç ve yedek parçaların doğrudan depolardan kapıya teslimi gibi yeni iş modellerinin hayata geçirilmesi konusunda bayilerle iş birlikleri kuruyor. Lojistik şirketleri iade süreçlerini kâğıtsız iadeyle ve perakende ağlarını genişleterek sadeleştiriyorlar.

  1. Pazar gelişmeleri

Kamyon ve otobüs pazarları pandeminin öncesinde halihazırda aşağı yönlü bir döngü içerisindeydi, pandemi ile birlikte koşullar daha da kötüleşti. Havayolu yolcu hacmindeki yukarı yönlü hareket büyük ölçüde yurtiçi eğlence seyahatleri veya zorunlu seyahatlerden oluşuyor; iş seyahatlerinde ise toparlanma henüz başlamış değil. Lojistik şirketleri için pandeminin e-ticareti benimseme oranını hızlandırdığını ve aynı zamanda da B2B segmenti olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. 

Türkiye pazarı ise kendine özgü dinamikleri ile zaman zaman şaşırtmaya devam ediyor. Ertelenen taleplerin etkisi ve kredi faiz kampanyaları ile Temmuz ve Ağustos 2020 aylarını oldukça hareketli geçiren pazarda, ağustos sonu yapılan ÖTV artışları, kur artışları ve bankaların kredi kampanyalarını sona erdirmesinin ardından düşüş yaşanacağı beklenirken son yılların en çok satış yapılan Eylül ayının karşımıza çıktığını görüyoruz. Bunun nedenleri ile ilgili birçok tahmin yürütülse de kur ve vergi artışlarının gelecek dönemde araç fiyatlarını daha da artıracağına yönelik beklentinin yüksekliği, pandemi nedeniyle toplu taşıma kullanma oranının azalması ve özel araçlara olan talebin artması, üretimin talebi karşılayamaması ve yeni araç bulmakta yaşanan zorluklar nedeniyle ikinci el araç fiyatlarının artmaya devam etmesi gibi unsurların ön plana çıktığı tahmin edilmektedir.

  1. İnorganik büyüme

Mobilite şirketleri daha az sermaye yoğun hale gelmeleri ile birlikte kendi iş stratejilerine uygun satın alma seçeneklerini değerlendirirken, aynı zamanda yeni gelir akışları sağlamaya çalışıyor. Yolcu taşıtı şirketleri ve tedarikçi şirketler elektrikli ve sürücüsüz araçlarda yetkinliklerini geliştirmek için stratejik ortaklıklar kuruyor.

  1.  Yeniden yapılanma

Yolcu ve ticari taşıt şirketleri tedarik zincirlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla doğrudan tedarikçiler ve lojistik şirketleri ile çalışmaya odaklanıyor. Bu sayede aksamaları en aza indirmeye hedefliyorlar. Önde gelen havayolu şirketleri kriz döneminde direnci artırmak için uçuş yapılarını yeniden şekillendirip sadeleştiriyor. Çok sayıda şirketin de bu sene içinde bazı hava taşıtlarını emekliye ayırma kararı aldıklarına şahit olduk.

Covid-19 pandemisi pek çok endüstride olduğu gibi mobilite endüstrisine de hızlı ve köklü bir değişim getirdi. Şirketler dijitalleşmeyi ve otomasyonu öngörülenden daha hızlı bir şekilde benimsiyor ve uzun vadede bu alanlara odaklanma ihtiyacının farkına varıyor. Talep ortamı değişken olmaya devam ettiği ve tedarik zinciri aksamaları ek zorluklara neden olduğu için mobilite şirketleri finansal istikrarı güvence altına alıyor ve geleceğe yönelik hazırlık yapıyor.

Güncel çözümler

  • Lojistik şirketleri, maliyet azaltma programlarını ve teknolojiyi kullanarak teslimatta verimliliği artırmaya çalışıyor.
  • Otomobil üreticileri müşteri deneyimini optimize etmek için online ve fiziki araç satın alma kanallarını birbirine entegre hale getirmeyi önceliklendiriyor.
  • Mobilite şirketleri, Covid-19 pandemisinde yeni bir dalga yaşanması ihtimaline karşı yapılması gereken finansal hazırlıkları tartışıyor.

Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next