Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Aslı Yetkin Karagül Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Aslı Yetkin Karagül

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü

“Topluma ve dünyaya faydalı olmayı önemsiyoruz”

“Otomotiv sektöründe Türkiye, nüfusu ve bölgesel konumu itibarıyla potansiyel bir yatırım üssü. Özellikle Covid-19 sonrasında, bölgesel üretim ve dağıtım imkanları daha büyük önem teşkil edecek. Otomotiv satışlarının artmasına müteakip, madeni yağ sektörünün orta ve uzun vadede daha önceki performansına yaklaşacağını düşünüyoruz.”

Covid-19 sürecini nasıl geçirdiniz?

Covid-19 ile mücadele ederek yaşamaya alışma sürecinde, Castrol olarak bu dönemin gerekliliklerine son derece hızlı şekilde adapte olduk. Toplumsal fayda kriterini gözeterek, süreç boyunca, tüm gerekli hijyen koşullarını uygulayarak Gemlik Fabrikamızda ve depolarımızda operasyon kesintisiz devam etti. Merkez ofislere gelişi, işi ofiste olmasını gerektiren kişilerle sınırladık. Ofiste olması gereken sınırlı sayıdaki kişiler dışında çalışanlarımızın yüzde 90’ı işlerini evlerinden yürüttü.

“Kahramanlarımızı destekledik”

Bu dönemde hangi çalışmaları yürüttünüz, var olan çalışmalarda ne gibi değişiklikler yaptınız?

  • Dijital yetkinliklerimiz, bu süreçte hızlı aksiyon almamıza destek oldu. Periyodik müşteri eğitimlerimizi dijital platformlardan sürdürdük. İş birliği yürüttüğümüz araç üreticilerinin yetkili servisleri için düzenlediğimiz Dijital Koçluk eğitimlerimizin içeriğini yeniledik ve canlı eğitimler yaptık.
  • Tüketicilerimize dokunan noktalarda ve servislerde, hijyen ve dezenfektasyon konusunda yönlendirerek malzeme temini konusunda çalışmalar yürüttük. Araç üreticileriyle yaptığımız iş birlikleriyle servis çalışanlarına koruyucu ekipman desteği verdik. Bu süreçte çalışmalarını sürdüren tarım sektöründeki çiftçilere sağladığımız koruyucu malzemelerle bir nebze de olsa desteğimizi iletmek istedik.
  • Ustaların, kalfaların ve çırakların bu dönemde yanlarında olduğumuzu bilmelerini istedik. Ahbap Derneği ile iş birliği yaparak temel market ihtiyaçlarına destek olduk. Yetkinliklerini artırma şansı yakalayabilecekleri “Usta Eller” platformumuza davet ettik. “Uzman Eller Destek Hattı”nı devreye soktuk. Psikoloji ve beslenme alanındaki uzmanlar ustalarımıza danışmanlık vererek bire bir görüşme gerçekleştiriyorlar.
  • Bu dönemin en büyük kahramanları olan çalışan sağlık ekiplerine de minnetimizi gösterebilmek istedik. Castrol Türkiye olarak; İstanbul, Ankara, İzmir, Zonguldak, Samsun, Kocaeli ve Konya İl Sağlık Müdürlüğü ambulanslarına, bu uzun ve zor süreçten kaynaklanan teknik bakım ihtiyaçlarında kullanmaları için ücretsiz motor yağı sağladık.
  • Yine kahraman olarak gördüğümüz, pandemi döneminde hayatı normal seyrinde tutmak için büyük emeklerle, büyük yükleri taşıyan kamyon sürücülerini de unutmadık. Onlar için duygularımızı anlatan bir teşekkür videosu yayınladık. Ardından olumlu geri dönüşler aldık.

 “Covid-19, yatırım stratejilerimizi değiştirmedi”

Bu dönemin stratejiniz ve yatırımlarınız üzerinde nasıl bir etkisi oldu?

Stratejimizde bir değişim olmadı. Çalıştığımız araç üreticileriyle motor ve motor yağını birlikte geliştirerek, ilk dolum tedariki, satış sonrası hizmetlerde aracın motoruna özel terzi işi ürün ve motor sporları sponsorluğuna uzanan ortaklıklar geliştirmeye devam ediyoruz. Büyüme hedeflerimizi, yılın kalanında gerçekleştirmeye odaklandık. Ekonomide yaşanacak daralma ihtimali çerçevesinde de önlemlerimizi aldık. İş ve projelerimizi azaltmanın aksine, daha çok çalışıp daha çok üretiyoruz. Böylesine zorlu bir dönemin ertesinde, daha hızlı bir toparlanma için motivasyonumuz yüksek. İşimize odaklanarak, değerlerimize sarılarak bu dönemden en kısa sürede çıkmak için tüm gayreti gösteriyoruz.

 “Hazirandan bu yana servislerde hareket başladı”

Bu dönemden otomotiv sektörü de büyük oranda etkilendi. Otomotiv sektöründeki değişiklikler size nasıl yansıdı?

Madeni yağ, otomotiv sektörünün ayrılmaz bir parçası. Otomotiv sektöründeki neredeyse her gelişme ve değişim madeni yağ sektörünü doğrudan etkiliyor. Örneğin araç üreticilerinin, üretim faaliyetlerini durdurduğu dönem, ilk dolum madeni yağ tedariki anlamında bir miktar düşüşe neden oldu. Evde kaldığımız dönemde, araçların trafiğe çıkışı da kısıtlandı; binek araçların bakım ve onarıma gitme sayısında yaklaşık yüzde 60 -70’lere varan bir düşüşe neden oldu. Mart itibarıyla her hafta, pazardaki dinamikleri takip etmek ve planlamamızda esnekliğimizi sağlamak adına; Türkiye’nin değişik bölgelerinden, farklı araç üreticilerinin yetkili servislerini kapsayacak şekilde, 70 servisten servis giriş sayılarını takip ettik. Haziran ayından bu yana servislerde yeniden hareketlilik başladı diyebiliriz. Ancak bu dönemde binek araçlarda yaşanan etkileşimdeki düşüş, ticari araçlar açısından bu kadar yoğun gözlemlenmedi.

Otomotiv pazarı anlamında ikinci el araç satışlarda bir talep artışı gözlemleniyor. Bu dönemde ithal araçların girişinin gecikmesi de bu talepte pay sahibi oldu. Markalarımızla beraber, aracının motorunu korumayı amaçlayan ve performansından emin olmak isteyen, sıfır araç sahibi ya da ikinci el araca yönelen tüketicilerin ihtiyacı olan tüm çözümleri sunmaya devam edeceğiz.

Otomotiv, ülkemizin lokomotif sanayisi. İnişlere ya da dalgalanmalara rağmen, önemli bir büyüme potansiyeline sahip. Ayrıca Türkiye tüketim anlamında hem nüfusu hem de bölgesel konumu itibarıyla potansiyel bir yatırım üssü. Özellikle Covid-19 sonrasında, bölgesel üretim ve dağıtım imkanları daha da büyük bir önem teşkil edecek. Otomotiv satışlarının artmasına müteakip, madeni yağ sektörünün orta ve uzun vadede daha önceki performansına yaklaşacağını düşünüyoruz.

 “Madeni yağ sektörü, yeni teknolojileri hedefleyen e-sıvılar geliştirmeyi sürdürecek ve bu sektör daha oldukça uzun bir süre önemini koruyarak hayatımızda olacak.”

Madeni yağ sektörü ne durumda? Tüm değişimler, yenilikler ve teknolojik gelişmelerin ışığında, sizce sektörünüzü nasıl bir gelecek bekliyor?

Son üç yılda, ülkemizde madeni yağ sektörü yüzde 6-7 civarında büyüdü. Burada, 2018’e kadarki dönemde her sene 1 milyon adede yakın yeni otomobil ve ticari araç satışının da payı büyük. Ancak global ekonomik dalgalanmalar ve 2018 – 2019’da yeni araç satışlarındaki gerileme madeni yağ sektörünü de etkiledi. Bunun etkisinin bir kısmını 2019’da ve 2020’nin ilk aylarında gözlemleye başladık. Tedarik konusunda sıkıntı yaşamamak adına gerekli tüm önlemler alınıyor ve sektör tüm gelişmeleri yakından takip ediyor.

Araç üretimleri global arenada artık hibrit elektrikli araçlara kayıyor. Üretilecek olan yeni otomobillerin, 2040’ta dahi, büyük kısmının, yani neredeyse yarısından fazlasının halen içten yanmalı motorlu otomobiller olacağı öngörülüyor. 2050’li yıllara geldiğimizde ise; hibrit ve elektrikli araçların, yeni üretilen araçların yüzde 70’ini oluşturacağı düşünülüyor.

Hibrit araçlarda zaten motor yağı kullanılıyor. Elektrikli araçlarda da bataryalarda, yürüyen akşamlarda ve şanzımanlarda e-sıvı ve e-gres gibi ürünlerin kullanılması gerekiyor. Madeni yağ sektörü, yeni teknolojileri hedefleyen e-sıvılar geliştirmeyi sürdürecek ve bu sektör daha oldukça uzun bir süre önemini koruyarak hayatımızda olacak. E-sıvıları hayatlarımızın içinde daha çok görmeye başlayacağız. Bunu da çok ileri bir tarihte değil, belki de önümüzdeki beş sene içinde yaşayacağız. Bunun da sebebi aslında elektrikli araçların karter hacimlerinin artması. Öte yandan değişim aralıkları azalacak. Buradan e-şanzıman sıvılarının ve en önemlisi de batarya soğutma sıvılarının satış sonrasında da hayatımıza hızlı bir giriş yapacağını gözlemleyeceksiniz.

Dünyanın lider markalarıyla yaptığımız iş birlikleri sonucunda sürekli daha da geliştirdiğimiz teknolojilerimizle hibrit ve elektrikli araçlar alanındaki çalışmalarımıza çoktan başladık. Hibrit araçlar için ürettiğimiz Japonya’da lansmanını yaptığımız özel şanzıman sıvılarımız, elektrikli araçlar için geliştirdiğimiz e-şanzıman sıvılarımız, batarya soğutma sıvılarımız ekipman ve araç üreticileri tarafından kullanılmaya başlandı.

Castrol Türkiye içinde oluşturduğumuz çalışma grubuyla, globalde edindiğimiz Ar-Ge tecrübemizi aktarmayı hedefliyoruz. Ekibimiz Castrol’ün bu pazardaki liderliğinin yapıtaşlarını oluşturmaya başladı. Ülkemiz, elektrikli araç ve hibrit araç teknolojisini daha etkin bir şekilde kullanmaya başladığında, biz çoktan hazır olacağız. Türkiye’nin orta vadede elektrikli araç pazarında yurt içi ve yurt dışı ihracatlarıyla önemli bir rol oynayacağına inanıyorum.

 “Geleceğimize ve yuvamız olan dünyaya karşı tüm sorumluluklarımızın bilincindeyiz.”

Castrol gelecek için nasıl bir sürdürülebilirlik yaklaşımı benimsiyor?

Çevresel hassasiyetimizle sürdürülebilir bir geleceği önemsiyoruz. Geleceğimize ve yuvamız olan dünyaya karşı tüm sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Yeni teknolojiler üzerinde çalışırken, enerji ihtiyacına çözümler üretiyor; bunu sürdürülebilir bir yolla yapmaya özen gösteriyoruz. Emisyon oranlarını azaltma ve sıfırlama hedefiyle çalışıyoruz. Uzun yıllardır çevreye duyarlı ürünler geliştiriyoruz. Yetkili servislerde kullanılan, dünyadaki ilk yüzde 100 karbon nötr motor yağını ürettik. Bunu diğer binek, ticari araçlar motor ve şanzıman yağlarındaki karbon nötr yağlarımız takip etti. Geçen yıl, motor yağı pazarında çevresel sorumluluk hareketinin öncüsü olma hedefiyle “Pozitif Değişim” sloganı ile yola çıkmıştık. Dünyanın ilk yüzde 25 bitkisel baz yağ içeren motor yağı “Castrol MAGNATEC BIO-SYNTHETIC”i piyasaya sürdük. “Pozitif Değişim” kapsamında, dijitalleşme ile kâğıt atıkların azaltılması ve “Palet Geri Dönüşümü” gibi farklı projelerimizle yol almayı sürdürüyoruz. Örneğin Palet Geri Dönüşümü projemizle şimdiye kadar tam yaklaşık 500 ton tahtayı yeniden kullanıma soktuk. Bu da 2020 sonuna kadar 985 ağacın kurtarılması anlamına geliyor. Ayrıca, mayıs ayında da Gemlik tesisimiz, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Sıfır Atık Belgesi almaya hak kazandı. 2021’de Castrol olarak “Pozitif Değişim” ile başlattığımız çevresel sürdürülebilirlik çalışmalarımızı arttırarak devam ettireceğiz.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next