Ela Kulunyar
ODD İnsan Kaynakları Komite Başkanı
“Gönüllülük esası ve inanç,
sosyal sorumluluk projelerinde devamlılığını sağlıyor”
Değişen teknolojik metotlar, farklılaşan iş süreçleri ve yenilenen motivasyon araçları, kurumların insan kaynakları süreçlerini gözden geçirmelerini zorunlu kılıyor. İlgiyle takip edilen dönüşümlerden hareketle otomotiv sektörünün insan kaynakları uygulamalarını ve sosyal sorumluluk projelerini Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) İnsan Kaynakları Komite Başkanı Ela Kulunyar ile konuştuk.
Dünyada ve ülkemizde otomotiv sektöründe insan kaynakları alanında yapılan çalışmaların kapsamını, yenilik ve değişiklikleri okuyucularımızla paylaşır mısınız?
İnsan kaynaklarının her yıl yeni akımlar ile gelişen dinamik bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Söz konusu akımlardan teknoloji alanında giderek hızlanan değişim ve dijitalleşme, son zamanlarda öne çıkıyor. Teknolojik dönüşüm ile sistem ve altyapı geliştirilerek, tüm çalışanlar adına hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlanıyor. Ek olarak, artan dijitalleşme ile insan kaynakları ekipleri çalışanlara hem daha fazla hem de daha verimli zaman ayırma imkanı buluyor. Bir başka unsur olarak performans yönetimi sistemlerinden bahsedebiliriz. Globalde koçluk ve gelişim yaklaşımıyla anlık geri bildirim önem kazanıyor. Çalışanın potansiyelini keşfetme, güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirme, buna bağlı puanlama uygulaması yerine çalışanın gelişimine odaklanan performans sistemleri üzerinde çalışılıyor. Verilere dayalı insan kaynakları yönetimi dediğimiz analitik yapı da popüler gündemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. İnsan kaynakları profesyonellerinin elinde işlenmemiş, büyük bir veri havuzu bulunuyor. Bu kaynaktan hareketle mevcut durum belirleniyor ve insan yönetimi stratejilerine ilişkin aksiyon planları oluşturuluyor. Her dönem yerini koruyan başlıklardan biri ise eğitim, gelişim ve yetenek yönetimidir. Koçluk ve liderlik eğitimlerinin yanında, her bireye özel yetkinlik ve becerilerin geliştirileceği eğitimler ön plana çıkıyor. Yeteneği kazanmak ve elde tutmaya yönelik uygulamalar her yeni nesil ile sürekli değişiyor. Bir başka üzerinde durulan konu olarak, eğitim ve gelişimin ne katma değer sağladığının ölçülmesi ve buna göre aksiyon alabilmek olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizdeki insan kaynakları uygulamalarında da dünya genelindeki akımların takip edildiğini görüyoruz. Bunun yanında çalışanı daha çok dinleyerek insana yakın uygulamalar geliştirmek, işveren markası faaliyetleri, marka/şirket deneyimi yaşatma gibi başlıklar da ülkemizdeki uygulamalar arasında dikkat çekiyor.
“Sosyal sorumluluk projelerini, ana faaliyetlerinin bir parçası haline getiren kurumlar öne çıkıyor”
Kurumların sektörlerine ilişkin sosyal sorumluluk çalışmalarında temel çıkış noktası sizce ne olmalı?
Günümüzde kurumların ticari hedeflerine ulaşmaları ile toplumsal refaha katkıda bulunmaları arasındaki dengeyi sağlamaları gerekiyor. Bu çerçevede kurumlar sorumlu vatandaş bilinci ile hareket ederek alınan şirket kararlarında sosyal, insani, çevresel ve etik boyutları da kapsayan bir strateji geliştirmeli diye düşünüyorum. Aslında şirketlerin sürdürülebilir olmalarının temelini de bu stratejileri benimsemesi gerekliliği oluşturuyor.
Sosyal sorumluluk çalışmaları, kurumun sektör duruşu ve müşteri algısında sizce nasıl bir etki oluşturuyor?
Toplumun beklentilerini takip eden, dikkate alan, cevap veren ve bu çerçevede yapılandırdığı sosyal sorumluluk projelerini, ana faaliyetlerinin bir parçası haline getiren kurumlar öne çıkıyor. Çünkü bu yaklaşım ile işleyen kurumların gerek çalışan gerekse müşteri tarafındaki algısının da son derece olumlu yönde olduğunu düşünüyorum. Kurumların uyguladıkları sosyal sorumluluk faaliyetlerinin, kurumun marka ve sektördeki değerini arttırmanın yanı sıra, müşteriye de güven vererek müşteri sadakatini sağladığına inanıyorum. Kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tüketicilerin kuruma olan algısını ve tercihlerini de belirli oranda etkilediği sonucu, birçok araştırma çıktısında yer alıyor.
Sosyal sorumluluk projelerini başlatırken ve sürdürürken karşılaşılan zorluklar, ihtiyaç duyulan destekler nelerdir?
Sosyal sorumluluk projelerinde en önemli unsur gönüllülük esasıdır. Katılımcıların bunu zorunlu bir uygulama gibi görmeyip, isteyerek yapması projeyi değerli kılar. Ayrıca gerçekleştirilecek sosyal sorumluluk projesinin amacına inanç da oldukça önemlidir. Aksi takdirde projenin sahiplenilmiyor ve devamlılığı da olmuyor. Başka bir kritik değer olarak, katılımcı hevesinin sürekliliği belirtilebilir. Proje başlangıcındaki hevesin proje ilerledikçe azalması ve katılım oranlarının düşmesi yaşanan zorluklardan biri olarak söylenebilir. Önlem olarak projenin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin bulunması ve bu hedeflerin çerçevesinin net bir şekilde çizilmiş olması, söz konusu zorluğu aşmada yardımcı olabilir. Bu sayede, proje devam ettikçe alınan sonuçlar katılımcıları motive ederek, inançlarını artıracaktır. Sosyal sorumluluk projelerine üst yönetimin desteği çok kıymetli. Üst yönetimin şirket içi ve dışı söylemlerinde projeyi paylaşması, kendi etki alanlarında projeden bahsetmesi, projenin benimsenmesi ve yaygınlaştırılması adına olumlu etkenler olarak öne çıkıyor.
Yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projelerinin kurum çalışanına katkılarından ve oluşturduğu değerden söz edebilir misiniz?
Doğuş Otomotiv olarak çalışanlarımızla sürekli diyalog halinde olabilmek için yıl içinde farklı kanallar ve platformlar aracılığıyla bir araya geliyoruz. Yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projelerine çalışanlarımızın her aşamadaki katılımlarını oldukça önemsiyoruz. Şirketimizde sosyal sorumluluk faaliyetleri, doğrudan çalışan destekleri ile gerçekleşiyor. Yıl içinde yaptığımız Çalışan Memnuniyeti Anketi’nde şirkette uygulanan sosyal sorumluluk projelerimiz de çalışanlar tarafından değerlendiriliyor. Anket sonuçlarına baktığımızda kurum imajı ve kuruma olan güvene verilen olumlu yanıtların yüksek oranda olduğunu görüyoruz. Doğuş Otomotiv çalışanları, şirketin yürüttüğü sosyal sorumluluk stratejilerine paralel kendi talepleriyle de projeler geliştirip öneriyorlar. Bu da bize Doğuş Otomotiv’de sosyal sorumluluğun önemsendiğini, kurumsal sosyal sorumluluk kültürünün benimsendiğini gösteriyor.
“ODD İK Komitesi olarak meslek lisesi öğrencilerini bilinçlendirmeyi önemsiyoruz”
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) İnsan Kaynakları Komitesi olarak önümüzdeki günler için planladığınız projelerden bahsedebilir misiniz?
Komite olarak, “Ustalarım Okullu” projemiz kapsamında Nisan-Mayıs 2017 tarihleri arasında meslek liselerini ziyaret ettik. Amacımız meslek liselerinde okuyan öğrencileri bilgilendirerek, onların otomotiv bölümünü tercih etmelerini ve mezuniyet sonrası sektöre kazandırılmasını sağlamaktı. Ayrıca komite üyelerinin şirketlerinde çalışan teknik eğitmenler de öğrencilere eğitim verdi. Önümüzdeki dönemde bu değerli projeye devam edeceğimizi belirtmek isteriz. Özellikle 9. sınıf öğrencilerinin motor bölümünü seçmeleri, 12. sınıf öğrencilerinin ise otomotiv sektöründe kalmalarını sağlamak amacıyla okul ziyaretlerimizi ve bilgilendirme toplantılarımızı düzenli hale getireceğiz. Bu doğrultuda ODD’nin internet sitesine üye markaların staj ve iş ilanlarını paylaştığı linkleri ekleyerek, öğrencileri sektördeki iş fırsatlarından haberdar edeceğiz. Veliler ile bir araya geleceğimiz toplantılarda sunumlar ve servis ziyaretleri ile sektöre yönelik bilgilendirme yapacağız. “Ustalarım Okullu” projesine ek olarak TAYSAD ile ADMOG (Atma Değerlendir Meslek Okullarını Güçlendir) projesini de önümüzdeki dönemde gündemimize almayı hedefl iyoruz.