Otomotiv sektörünün geleceği Next Mobility Summit’te belirlendi
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İTÜ ARI Teknokent’in öncülüğünde ilk kez düzenlenen Next Mobility Summit’te geleceğin otomotiv ve hareketlilik endüstrisinin temelleri atıldı.
Bünyesinde otomotiv üzerine tematik bir bina açmak üzere çalışmalara başlayan İTÜ ARI Teknokent, İTÜ’nün 244 yıllık birikimi ile Türkiye’de otomotiv ve hareketlilik sektörüne yön vermeye hazırlanıyor. Dijitalleşmeyle birlikte yeniden evrilen otomotiv endüstrisine teknoloji üretmek amacıyla ARI 7 Otomotiv ve Hareketlilik Tematik Binası’nın temelini atmaya hazırlanan İTÜ ve İTÜ ARI Teknokent öncülüğünde, Mercedes-Benz Türk ile Maxim Integrated sponsorluğunda düzenlenen Next Mobility Summit’te hareketlilik endüstrisinin fikir liderleri bir araya geldi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün de katıldığı Next Mobility Summit’te özel sector temsilcileri, akademisyenler, bu alanda sürdürülebilir ve lider bir ekosistem inşa etmek adına vizyonlarını paylaştı. Next Mobility Summit’te otomotiv ve hareketlilik endüstrisinin fikir liderleri ile bir araya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, sanayileşmede öncü ve sürükleyici bir rolü olan otomotiv sektörünün yeni teknolojinin ilk kullanım alanı olduğunu belirterek, “Bu nedenle özel sektör, ana-yan sanayi ve üniversiteyi bir araya getiren bu çalışmayı önemsiyoruz. Zira IV. Sanayi devriminin ilk uygulamaları otomotiv sektöründe yaşanacak” dedi. Türkiye’nin otomotivde dünyanın önemli bir merkezi haline geldiğini ifade eden Özlü, şunları söyledi: “Artık nicelikten niteliğe doğru geçiş başlatmalı, teknoloji alanında bir sıçrama gerçekleştirmeliyiz. Teknolojinin şekillendirdiği yeni otomotiv dünyasında öncü rolü oynamak zorundayız. Türkiye’de sektörün çok ciddi bir Ar-Ge yapılanması ve harcaması var. Her 4 Ar-Ge kuruluşundan biri otomotiv sektörüne hizmet ediyor. Önümüzdeki süreçte anayan sanayi ilişkisini daha verimli ve etkili kurgulamalıyız. Bu alanda 2030 yılında maliyetlerin yarısı yazılım ve elektronikten oluşacak. Kendimizi bu yeni dünyaya hazırlamak zorundayız. Dolayısı ile İTÜ ARI Teknokent’in tematik binasını çok önemsiyor ve yerli otomobil projemize güç katacağını düşünüyorum. Zaten hazır olan insan kaynağımızla teknoloji açığımızı kapatacağız.”
Bazı oyuncular gelecekte kilit rol oynayacak
Etkinlikte Otomotiv & Hareketlilik Kümesi başlığı altında bir sunum gerçekleştiren İTÜ ARI Teknokent COO’su Gökçe Tabak, dijitalleşmeyle birlikte yeniden evrilen otomotiv endüstrisine teknoloji üretmek ve geliştirmek üzere yeni bir Ar-Ge merkezi kuracaklarını çıkladı. İTÜ ve İTÜ ARI Teknokent’in bugüne kadar mühendislik ve insan kaynağı alanında desteklediği otomotiv endüstrisinde dijitalleşme ile birlikte sınırların ortadan kalktığını belirten Tabak, “Dijitalleşme ile birlikte gelişen tüketici davranışları otomotiv firmalarını gelişmeye zorluyor. Hareketlilik kavramı da bir diğer zorlayıcı nokta. Mobil cihazlar sayesinde hareket halindeyken yapabildiğimiz şeyler değişmeye başladı ve farklı araç alternatifleri gelişiyor. Tüm bu dinamikler otomotiv endüstrisi için şu anda çok da kritik görülmeyen bazı oyuncuları gelecekte bugünün aksine kilit bir role büründürecek” dedi. İTÜ ARI Teknokent’in, dijitalleşmeyle birlikte yeniden evrilen otomotiv endüstrisine teknoloji üretmek ve geliştirmek amacıyla kurulacak ARI 7 Otomotiv ve Hareketlilik Tematik Binası ile gelecekte ihtiyaç duyulacak teknoloji ihtiyacını yerel kaynaklarla sağlamayı hedeflediğini vurgulayan Tabak, şu bilgileri verdi: “İTÜ ARI Teknokent olarak amacımız, otomotiv endüstrisini teknoloji temelli bu kümelenme ile taçlandırmak. 85 milyon dolar yatırımla hayata geçireceğimiz ARI 7 Otomotiv ve Hareketlilik Tematik Binası 35 bin metrekare büyüklüğünde kapalı alana sahip. Binanın 7 bin metrekarelik alanında İTÜ İleri Araç Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi ile 10 bin metrekarelik alanında da Ar-Ge ve tasarım ofisleri yer alacak.
“Yaşayan bir ekosistem hayal ediyoruz”
Tabak, aynı endüstride çalışan kurumların aynı binada işlerini geliştirdikleri sürekli yaşayan bir ekosistem olmasını hayal ettiklerini, sadece şirketlerin bir arada bulunduğu ve tekil olarak çalıştıkları bir alan değil, tüm endüstri için bir buluşma yeri olmasını istediklerini söyledi. Merkezde içinde sürekli seminer, etkinlik ve markaların lansmanlarının yapıldığı, endüstrinin ihtiyacı olduğu teknolojiyi bulmak için öncelik verdiği bir alan olacağını da belirten Tabak, sözlerini şöyle tamamladı: İTÜ ARI Teknokent’te otomotiv ve haraketlilik teknolojileri ekosisteminin güçlenebilmesi için inşa edilecek bu merkezin, Türkiye’nin öncelikli olarak otomotiv alanında rekabet gücünü artırarak geleceğe dönük ticarileşebilen teknolojilerin en önemli lokasyonu olacağına inanıyoruz. Ayrıca bu yatırımın Türkiye’nin haraketlilik ve otomotiv endüstrisinin gelişimde önemli bir mihenk taşı olacağını ve İTÜ tarihi içinde önemli bir inisiyatif oluşturacağını düşünüyoruz.”