KMPG Sektörel Bakış Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Cari dengeye en büyük katkıyı otomotiv sektörü sağladı

KPMG tarafından her yıl yapılan otomotiv sektörü raporuna göre, küresel konjonktür ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler dikkate alındığında, 2016 yılının en çok otomotiv sektörüne gülümsediği söylenebilir. Otomotiv sektörü, üretim ve ihracat rakamları ile hem büyümeye hem ihracata hem de cari dengeye en çok katkı sağlayan sektör oldu. 2017 yılında daralma beklenen sektörün en büyük sorunu uluslararası ticari gelişmeler olacak…

Sektörün lokomotifi olan otomobil üretiminde mevsimsel etkiler ve yeni model lansmanları ile yıl içinde olağan dalgalanmalar yaşanır. Bu iki etkiyi ocak ve ağustos aylarında izledik. Eylül ayından bu yana ise hem üretim hem ihracatta adet bazında ciddi bir artış yaşanmaya başladı. Bu artışın son çeyrek GSYİH büyüme rakamlarına olumlu yansıyacağı söylenebilir. OSD verilerine göre, 2016 yılı ilk 11 ayında toplam otomotiv üretimi yüzde 8 artarak 1 milyon 377 bin adet oldu. Otomobil üretimi yüzde 18 artışla 844 bine çıktı, ticari araç üretimi yüzde 6 gerileme ile 486 bine, traktör üretimi yüzde 1 düşüşle 47 bine indi. 2016 yılının 11 ayında ülkemize üretilen her 100 aracın 75’i ihraç edildi. 2015’te bu oran yüzde 71 seviyesindeydi. Her iki yılın ilk 11 aylık verileri kıyaslandığında, ihraç edilen toplam araç sayısındaki artış yüzde 14’e yaklaştı. 2016’nın tüm aylarında en çok ihracat yapan sektör olma unvanını elinde bulunduran otomotiv sektörünün yakaladığı bu başarılı grafi k, ülke ihracatına da olumlu yansıdı, sektör ülkenin lokomotifi olma övgüsünü fazlasıyla hak etti.

2015 yılında hafi f ticari araç ihracatında dünya 5’incisi, otobüsmidibüs ihracatında dünya 4’üncüsü olan Türkiye, 2016 yılına ait küresel veriler açıklandığında en kötü ihtimalle sıralamadaki yerini koruyacaktır.

İlk 11 ayda adet bazında otomobil ihracatı yüzde 21, ticari araç ihracatı yüzde 2 arttı.

2016 ilk 11 ay ihracat : 21,5 milyar dolar

2016 ilk 11 ay ihracat artışı : Yüzde 12

Toplam ihracat içindeki payı : Yüzde 18

Buna göre otomotiv sektörü, özellikle binek ve ticari araç kategorileri, uluslararası talep ve buna bağlı satışlara paralel olarak yılın ilk ayına zayıf bir ihracat hacmiyle başladı. Genelde bu sonucu oluşturan temel etken, yılsonu satış hedefl erinin yakalanması ve stoklarda bekleyen araçların takvim yılının değişmesi ile beraber “eski model” durumuna düşmesi kaygısıyla otomotiv fi rmalarının, özellikle kasım ve aralık aylarında, kampanya ve fi yat indirimleriyle satışları artırma gayretleridir. Bu sayede tüketiciler tarafından yılın tamamına yayılabilecek olan araç talebi bir önceki yılın kasım ve aralık aylarında yoğunlaştı, bu da 2016 Ocak ayında araç talebini sınırladı.

En çok ihracat mayıs ayında yapıldı

TİM verilerine göre, 2016’nın ilk 11 ayında otomotiv sektörü ihracatını, ocak hariç her ayda bir önceki yıla göre artırdı. Ana sanayi ihracatı yüzde 16 artışla 13,6 milyar dolara, yan sanayi ihracatı yüzde 4 artışla 8,2 milyar dolara ulaştı. Her ne kadar değeri 342 milyon dolar olsa da motor ihracatı yüzde 68 artışla yan sanayideki en yüksek artış oranına ulaşan sektör oldu. 2016 yılının Mayıs ayında, sektör ihracatı 2015’in aynı ayına göre yüzde 35 artış kaydetti. Mayıs ayında yaşanan rekor artışta 2016’da artan sektör ihracatından daha çok 2015 Mayıs ayında otomotiv fabrikalarında geniş katılımlı olarak düzenlenen işçi grevlerinin üretime etkisi temel sebep olarak görünüyor. Hatırlanacağı gibi, grevler dolayısıyla 2015 yılı Mayıs ayında ihracat diğer ayların oldukça gerisinde kalmıştı. 2016 yılının ilk 11 ayında TİM verilerine göre otomotiv sektörü ihracatının yüzde 80’e yakınını AB ülkelerine gerçekleştirdi, en çok ihracat yapılan ilk 5 ülke Almanya, İtalya, Fransa, Birleşik Krallık ve İspanya oldu. AB ülkeleri ilk 20 ülkenin 14’ünü oluştururken, ilk 10’da AB ülkeleri haricinde sadece ABD yer aldı. İlk 20’de yer alan diğer ülkeler İsrail, Mısır, İran ve Rusya olurken, ülke olarak ihracat yaptığımız ilk 20 arasında yer almayan Fas, otomotiv sektörü listesinde 13’üncü sırada yer aldı.

Büyük yatırımlar

Sektörle ilgili 2016 yılında gündeme gelen bazı yatırım haberlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

• Toyota’nın Sakarya tesislerinde ürettiği hibrit modeli C-HR’in ilk aracı Kasım ayında banttan indirildi.

• OYAK Renault, 200 milyon euro harcadığı Megane Sedan’ın seri üretimine Bursa’daki fabrikasında başladı.

• BMC’nin Sakarya Karusu’ya yapacağı savunma sanayi yatırımı için yer tahsisi Resmi Gazete’de yayımlandı.

• Dünyada 8 bin 200 çalışanı ile 45 noktada faaliyet gösteren Alman otomotiv yan sanayi fi rması ElringKlinger, Türkiye’deki yeni üretim tesisini Bursa’da Akçalar Sanayi Bölgesi’nde hizmete aldı.

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre son 10 yılda otomotiv sektörde yatırım teşviki için düzenlenen belge adedi 2008’de zirve yaptı. 2016’nın ilk 10 ayındaki düzenlenen belge adedi son 10 yılın en düşük adedi olarak karşımıza çıktı. Düzenlenen belge adedinde 2014 yılında yakalanan artıştan sonra 2015 ve 2016 yılları düşüşle devam etti. Ancak aynı grafiğin sağ ekseninde takip edilen belgelerin yatırım tutarları eğrisinin 2016 yılı henüz bitmemişken dahi 2015 yılını geride bırakmış olması sevindirici bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Bu da 2016’nın 2013’ten sonra belge başına yatırım tutarı verisinde son 10 yılın 2’ncisi olduğunu gösteriyor. Diğer ilginç bir veri ise 2016’da belgeye bağlanan yatırım tutarının yüzde 81’inin yabancı sermaye tarafından gerçekleştirilmiş olması. Aynı oran 2014’te yüzde 67, 2015’te ise yüzde 55 seviyelerindedir. Genel çerçevede yerli yatırımların yedek parça ve ara malı, yabancı sermayenin büyük çaplı yatırımlarının ise otomobil ve ticari araç üretimine yoğunlaştığı düşünülürse, bu yatırımların tamamlanması ile sektör ihracatında ciddi artışlar yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

2017’de serbest ticaret anlaşmaları ve Brexit olumsuz etki yaratabilir

2016’da sektör genelinde yakalanan olumlu ivmenin 2017’de hız kesmesi bekleniyor. Üretim, satış ve ihracat artış oranları baz etkisi nedeniyle 2016 kadar yüksek olmasa da 2017’nin ilk yarısında her üç alanda da daha yüksek nominal rakamların görüleceği bir yıl olabilir. Ancak özellikle 2017’nin son çeyreğinde 2016 sonundaki (vergi değişikliği kaynaklı) baz etkisi nedeniyle iç piyasa satışlarında bir yavaşlama yaşanabilir. ODD, 2017 yılında iç pazarda yüzde 10 daralma bekleniyor. Genel olarak 2016’nın en çok ihracat yapan sektörü olan otomotiv sektörünün 2017’de de firma ve sektör bazlı liderliklerini devam ettirmeleri bekleniyor. Otomotiv, dışa açıklığı ve küresel tedarik zincirlerine olan yüksek entegrasyonu sebebiyle, küresel talep ve ikili/çok taraflı ticaret anlaşmalarına duyarlılığı en yüksek olan sektör. Bu, sektör için hem bir avantaj hem de bir tehdit. TTİP, TPP ve Brexit gibi etki alanı geniş gelişmeler 2017 ve sonrasında sektör için en önemli risk faktörüdür. Türkiye’nin TTİP ve TPP dışında kalma olasılığı sektörde üretim ve ihracatı olumsuz etkileyebilir. Genel olarak otomotiv ve yakıt teknolojilerindeki değişim, uzun vadede sektörün genel dinamiklerinde sebep olacağı farklılaşma boyutu ile trend belirleyici bir faktördür.

 

 

 

 

 

 

 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next