“Otomotivin tüm yaşam döngüsünde üretim yapıyoruz”
Kimya alanında köklü bir geçmişe sahip olan BASF, Türkiye’ye yaptığı yatırımlarla Türk ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. BASF Türkiye Pazar Geliştirme Direktörü Ümit Hançer, BASF’nin hedeflerini ve otomotiv sektörüne yönelik yaptıkları çalışmaları anlattı.
Türkiye’de faaliyetlerinize başladığınızdan bugüne kadar kimya alanında neleri değiştirdiniz?
150 yıllık bir geçmişe sahip bir şirket olarak BASF, Türkiye’ye ilk satışını 1880’de yaptı. Pazarın gelişimine bağlı olarak da ilk üretim tesisi için 1968’de faaliyete geçti. BASF olarak, kimyasallar, plastikler, tekstil ve deri kimyasalları, dispersiyonlar ve pigmentler, bakım kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki koruma gibi birçok alanda faaliyette bulunuyoruz. Ürünlerimiz elektrik ve elektronik, otomotiv, inşaat, deri, deterjan ve temizlik, ilaç ve kozmetikle hayvan yemi, tarım ve gıda gibi sektörlerde kullanılıyor. Türkiye’de Dilovası, Çayırova, Gebze, Trabzon, Adana ve Pendik’te olmak üzere 6 üretim tesisimiz bulunuyor. Kimya sektöründe akıllı kimyaya dayanan yenilikçi ve sürdürülebilir süreçler ve ürünler, bizler için kârlı ve uzun vadeli büyümenin temelini oluşturuyor. Biz de iş ortaklarımıza bu alanda lider kimya şirketi olarak, çözümler sunuyoruz.
BASF’nin, Türkiye’de üretim tesisleri kurmasında neler etkili oldu?
Türkiye’nin büyüyen ekonomisi, Türkiye’ye yatırım yapan ve burada üretim tesisleri bulunan şirketleri daha fazla yatırım yapma konusunda cesaretlendiriyor. Türkiye, Avrupa’daki önemli ana pazarlarımız arasında yer alıyor. Buradaki birçok üretim merkezimizde sürdürdüğümüz operasyonlarımız, bu ülkeye olan taahhüdümüzün açık bir göstergesi olarak nitelenebilir. Gün geçtikçe büyüyen ve gelişen endüstriyel tesisler, Türk kimya sektörüne çeşitli avantajlar sunuyor. Bu avantajların başında Türkiye’nin Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu pazarlarının arasında sıcak ve dinamik bir nokta olması geliyor. Endüstrinin hemen her dalında büyüme potansiyeli barındıran Türkiye; özellikle otomotiv, yapı, elektronik, deri ve tekstil gibi sektörlerdeki başarısıyla ön plana çıkıyor. Kimya sektörü de söz konusu alanlarda hammadde sağlaması açısından önemini arttırıyor.
Üretim tesisleriniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Türkiye’de 800’ün üzerinde çalışana iş imkanı sağlayan şirketimiz, Türk ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. BASF olarak, enerji verimliliği alanındaki öncü kimliğimizi güçlendirecek çalışmalara da tesislerimizde imza atıyoruz. Bu konuda her geçen gün değişen şartlara adapte olabilmek adına teknolojiden faydalanarak verimliliğe katkı sağlamaya devam ediyoruz. Bu anlamda Dilovası Fabrikası Yönetim Merkezimiz, “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) Gold” sertifikasına sahip. Çevre dostu ve enerji verimli ürünler kullanılarak yenilenen bina, aynı zamanda Türkiye’deki LEED Gold Sertifikalı ilk renovasyon projesi olma özelliğini taşıyor. LEED sertifikasyonu, BASF’nin yenilediği ve inşa ettiği binaların; tüm dünyada yaygınlaştırılması amaçlanan enerji-su verimliliği ve karbon salınımı gibi çevre ve insan sağlığını ön planda tutan standartlara uygun olarak tasarlandığını ve inşa edildiğini ortaya koyuyor. Gebze’de bulunan Yapı Kimyasalları Lojistik ve Teknik Geliştirme Merkezi binamız da LEED Platinum alarak, en yüksek LEED derecesiyle sertifikalanan Türkiye’deki ilk endüstriyel bina oldu.
Otomotiv sektörüne yönelik yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Bizim için çok önemli bir sektör, otomotivin tüm yaşam döngüsünde üretim yapıyoruz. Otomotiv, küresel ölçekte toplam satışlarımız içinde yüzde 10-15 pay alıyor. Otomotiv sektörü için kimyasal alanda yenilikçi çözümler üretiyoruz. Bu anlamda müşterilerimizin teknolojik hedeflerine bağlı olarak; ağırlık azaltma, mobil emisyon katalizörleri, enerji tüketimini çok azaltan kısa prosesli boya uygulama çözümleri, ağır metal içermeyen kataforez çözümü, ses yalıtımı, süspansiyon çözümleri, poliüretan çözümler, elektrikli araç pil kimyasalları gibi kimyanın girdiği bir çok alanda müşteri memnuniyeti sağlayabiliyoruz. Otomotiv tamir boyaları alanında ise Glasurit markamızla 100 yılı aşkın bir süredir yüksek teknolojiyle üretilmiş oto tamir boyaları ürünlerini son kullanıcılarla buluşturuyoruz. Güvenilir ve yüksek kaliteli ürünlerimiz dünyanın önde gelen araç üreticileri tarafından onaylı “premium” tamir boyası olarak kullanılıyor. Özellikle renk tutturma konusundaki uzmanlığımız, ürünlerimizin güvenilirliği ve dayanıklılığıyla yüksek müşteri memnuniyeti sağlama konusunda boyahanelere geniş olanaklar ve destek sağlıyoruz. Böylece, Glasurit kullanılarak yapılan tamirler sonucunda, araç sahiplerinin en yüksek kalitede hizmet almalarını sağlamaktan gurur duyuyoruz.
Geleceeğe yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir?
BASF’de 2050 hedeflerimizi belirledik. Yapılan araştırmalara göre, 2050'de dünya nüfusunun yaklaşık 9 milyar olması bekleniyor. Kısacası şu anki tüketim alışkanlıklarımızı devam ettirirsek, üç gezegene daha ihtiyacımız olacak. Bu nedenle kendimize bazı gelişim alanları belirledik. Biz BASF olarak, bir çözüm ortağı gibi gördüğümüz müşterilerimizle birlikte çalışıp bütün global zorlukları aşma yolunda kimyaya dayanan çözümler geliştirmeye söz verdik. “Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz” anlayışında bunu açıkça ortaya koyuyoruz.