4. Karayolları Trafik Sempozyumu

Trafikte güvenlik için geniş katılımlı işbirliği

Ülkemizde karayolu trafik güvenliğinin sağlanması amacıyla üç yıldır gerçekleştirilen “Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyum ve Sergisi”, 8-10 Mayıs tarihleri arasında Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Etkinlikte, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın önderliğinde hazırlanan “Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu”, özel sektör kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve meslek birliklerinin temsilcileri tarafından imzalandı.

İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Polis Akademisi Başkanlığı, üniversiteler, TÜVTURK Araç Muayene İstasyonları ve diğer ilgili kuruluşların işbirliğiyle Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Merkezi'nde, "4. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi" gerçekleştirildi.

Sempozyuma İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, Trafik Güvenliği Platformu Üyeleri, İl Emniyet Müdürlükleri Trafik Şube Müdür/Müdür Yardımcıları, yerel yönetim kuruluşlarının temsilcileriyle trafikle ilgili sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Bölünmüş yollar hayat kurtarıyor

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım konuşmasında, trafik güvenliği konusunun çok önemli olduğunu belirterek, sabah evden çıkıp akşam dönünceye kadar her an bir kaza riskiyle karşı karşıya olunabileceğini belirtti. Trafik kazalarında insanların hayatını kaybetmesiyle ülkelerin gelişmişlik düzeyi arasında doğru orantı olduğunu kaydeden Yıldırım, trafiğe, altyapıya ve yollara yapılacak yatırımların, insanı yaşatmaya yönelik yatırımlar olduğunu vurguladı.

Yıldırım, “İstatistiklere göre dünyada ölüm sebepleri arasında trafik kazaları 11. sırada yer alıyor. Dünyada her yıl 1 milyon 200 binin üzerinde kişi trafik kazalarında ölüyor ve 20-50 milyon arasında insan da yaralanıyor. Türkiye'de 15-29 yaş arasındaki kazalara bakıldığında ölümlerde birinci sebebin trafik kazaları olduğunu görüyoruz. Bizim insanı yaşatmaya ihtiyacımız var” dedi.

Ölümlü kazaları azaltmak amacıyla bölünmüş yol yaptıklarını söyleyen Yıldırım, bu konuda tedbirlerin alındığını, denetimlerin yapıldığını ve sürücülerin uyarıldığını anlattı. Yıldırım, konu hakkında şunları söyledi: "Son 10 yıl içinde bölünmüş yollara çok büyük yatırım yaptık. Yol ağımızın üçte birini bölünmüş yol haline getirdik. Karayollarının sorumluluğunda 65 bin kilometre yol ağı var bunun 22 bin 500 kilometresini bölünmüş yol haline getirdik. Miktar olarak az gözükebilir ama Türkiye'deki trafiğin yüzde 80'den fazlası bu yollarda. 10 yıl önce 6 il bölünmüş yollarla birbirine bağlanırken, bugün 74 il bölünmüş yollarla birbirine bağlı. Hayat kurtaran bölünmüş yollardaki trafik kazalarındaki azalma miktarı ise yüzde 50.”

"100 bin araç trafikten çekildi"

Yıldırım, yük taşıyan araçların gençleştirilmesi amacıyla ekonomik ömrünü tamamlamış yaklaşık 100 bin aracın trafikten çekilmesi için hak sahiplerine 400 milyon lira ödeme yapıldığını ifade etti. Böylece araç sahipleri rahatlatılırken, yollar da daha güvenli bir hale geldi. Yıldırım, ekonomik ömrünü tamamlamış araçları toplamaya devam edeceklerine dikkat çekerek, söz konusu araçlara kilogram üzerinden ödeme yapılırken, aynı zamanda tüm vergi borçlarının da silindiğini söyledi.

Yolların bir diğer düşmanının aşırı yüklü araçlar olduğuna işaret eden Yıldırım, 75 noktada konulan kantarlar aracılığıyla aşırı yüklü olduğu belirlenen araçların sahiplerine ve taşıma yaptıranlara ceza kesildiğini vurguladı. Yıldırım, 25 yıllığına yapılan yolların ömürlerinin ağır yük taşıyan araçlar nedeniyle 2,5 yılda bozulduğunu kaydederek, bu uygulamayla bu durumun önlendiğini anlattı.

“Trafik kazalarını en aza indirmeyi hedefliyoruz”

Sempozyumda konuşan İçişleri Bakanı Sayın Muammer Güler, trafik konusunda toplumda büyük bir farkındalık oluşturmak amacıyla sempozyum, sergi ve eğitim faaliyetlerine büyük önem verdiklerini söyledi. Kuralları uygulanır hale getirerek, trafik kazalarını en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Güler, insan faktörünü ortadan kaldırıp elektronik cihazlarla trafik denetimini sağlamaya imkan verecek sistemler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Yeni Karayolları Trafik Kanunu'nda da trafiğin elektronik sistemlerle denetlenmesi konusunda yeni düzenlemeler bulunduğunu aktaran Güler, hız kontrolü başta olmak üzere trafik denetimine, kurallara uyma konusunda irade oluşturmaya ve bu yönde kamuoyu yaratmaya çok önem verdiklerini belirtti.

Elektronik sistemlerle ilgili yeni düzenlemeler gelecek

Güler, "Çocuklarımız inşallah büyüklerinizin yaptığı hataları yapmayacak ve hata yapanları da uyaracaksınız. Toplum her dönemde bir önceki dönemden daha iyi şekilde kuralları uygulayacak. En gelişmiş toplumlar, kurallara en iyi uyan, birbirine saygılı toplumlardır. Çünkü kuralları ihlal edeni uyarmak hem kendimizi hem toplumu garantiye almaktır" dedi.

Yeni Karayolları Trafik Kanunu'nda da trafiğin elektronik sistemlerle denetlenmesi konusunda yeni düzenlemeler bulunduğunu aktaran Güler, trafikte ölümleri en aza indirmeyi hedeflediklerini ve bu konudaki çalışmaları, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği kurullarla yürüttüklerini belirtti.

Emniyet kemeri hayat kurtarıyor

Konferansta, karayolu güvenliğiyle ilgili alanlarda çalışmalar yapan ve merkezi Hollanda'da bulunan “SWOV” adlı firmayı temsilen Dr. Charles Goldenbeld konuşmacı olarak yer aldı. Goldenbeld, “Aşırı Hız ve Emniyet Kemeri” başlıklı bir sunum yaptı. Goldenbeld konuşmasında, Hollanda'dan örnekler vererek, trafik denetimi, hız denetimi ve emniyet denetimi hakkında bilgi verdi.

1971'de Hollanda'da yeni araçlarda emniyet kemerinin zorunlu hale geldiğini söyleyen Goldenberg, “1975'te ön koltukta emniyet kemeri kullanımı; 1990'da yeni araçlarda arka koltukta emniyet kemeri zorunlu hale getirildi. 1992'de arabaların arka koltuğunda (mevcutsa) ve otobüs, kamyonlarda (mevcutsa) emniyet kemeri kullanımı zorunlu hale getirildi. Bu alanda çocuklarla da ilgili önemli düzenlemelerimiz var. Hollanda'da ön koltukta çocukların oturması yasaklandı, 12 yaşından küçük çocuklar ise arka koltukta oturmak zorunda. Hollanda'da emniyet kemeri kullanımı, yılda yüzlerce ölümün önüne geçiyor. Emniyet kemeri, araçtaki konuma bağlı olarak ölümlü kaza riskini yüzde 37'den yüzde 48 düşürüyor. Son ölçümlerde (2010) ön koltukta oturanların, yüzde 97'sinin ve arka koltukta oturanların yüzde 82'sinin emniyet kemeri taktığını tespit ettik. Hollandalı çocukların yaklaşık yüzde 68'si yeterince korunarak taşınıyor” dedi.

“Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu” imzalandı

4. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi'nin 8 Mayıs'taki açılış töreninin ardından, “Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu” gönüllü kurum ve kuruluşların imzasına açıldı. Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu'nu imzalayan kuruluşların, deklarasyon metninde yer alan konular nezdinde yaptıkları çalışmaları, her yıl raporlamaları öngörülüyor.

Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu, kurumların trafik güvenliğinin artırılması amacıyla gönüllü olarak üstlenebilecekleri rollerin çerçevesini ve kurumların trafik sorununun çözümünde ele alabilecekleri öncelikleri belirlemeyi hedefliyor. Ayrıca, deklarasyonu imzalayan kurumların gönüllü taahhütte bulunarak trafik güvenliği konusunda faaliyetlerde bulunmalarını teşvik etmek de hedefler arasında yer alıyor.

(KUTU)

İlk aşamada Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu'nu imzalayan kurum ve kuruluşlar:

· Aviva Sigorta

· BP Petrolleri

· Brisa

· Ford Otomotiv

· Goodyear Lastikleri

· Mercedes-Benz Türk

· Michelin Lastikleri

· Pirelli Lastikleri

· Renault

· Shell