Lütfen ODMD Gladyatör için Tıklayınız > Lütfen Magma Tıklayınız >
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytül Erçil Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Prof. Dr. Aytül Erçil

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi

DİJİTALLEŞME VE İNOVASYONLA TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİREBİLİRİZ

DİJİTALLEŞME VE YAPAY ZEKÂ, İŞ DÜNYASINDAN OTOMOTİVE KADAR PEK ÇOK SEKTÖRDE KÖKLÜ DEĞİŞİMLER YARATIYOR. SABANCI ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. AYTÜL ERÇİL, BU DÖNÜŞÜMÜN ÜLKEMİZE SUNDUĞU FIRSATLARI, TÜRKİYE’NİN REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLERİ VE İNOVASYONUN GELECEKTEKİ ROLÜNÜ DEĞERLENDİRİYOR.

Dijitalleşme ve inovasyon günümüz iş dünyasının kilit unsurlarından biri haline geldi. Bu konuda genel bir değerlendirme yapar mısınız?

Dijitalleşme ve inovasyon, günümüz iş dünyasının vazgeçilmez unsurlarıdır. Özellikle pandemi süreci, birçok sektör için dijital dönüşümün hızlanmasına sebep olmuştur. Dijitalleşme, veri analizi, yapay zekâ, bulut bilişim gibi teknolojileri kullanarak işletmelerin karar verme süreçlerini optimize etmelerine yardımcı olur. İnovasyon ise bu teknolojilerin yanı sıra yeni iş modelleri, ürün ve hizmet geliştirme süreçlerini içerir. Bu iki olgu, firmaların pazarda daha esnek ve yenilikçi bir şekilde hareket etmelerini sağlar.

Ülkemiz, dijitalleşme ve inovasyon alanında bazı adımlar atmış olmakla birlikte hâlâ gelişim aşamasındadır. Türkiye, özellikle genç nüfusunun teknolojiye adaptasyonu konusunda avantajlı bir konumdadır. Ancak, dijital altyapının güçlendirilmesi, Ar-Ge yatırımlarının artırılması ve eğitim sisteminin bu alanda daha etkin hâle getirilmesi gerekiyor. Eğitim alanında dijital okuryazarlığın artırılması ve STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitiminin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Start-up ve inovatif projelere destek sağlayacak finansal mekanizmaların geliştirilmesi, start-up ekosisteminin büyümesi için kritik bir unsurdur. İyi bir dijital altyapının kurulması ve hızlı internet erişiminin yaygınlaştırılması da dijitalleşmeyi hızlandıracaktır. Sonuç olarak, Türkiye’nin dijitalleşme ve inovasyonda daha rekabetçi bir konuma gelmesi için çok yönlü ve kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç vardır. Eğitim, altyapı ve iş birlikleri bu stratejinin temel taşlarıdır.

Yapay zekâ çalışmaları, önümüzdeki dönemde geleneksel sektörler de dâhil olmak üzere teknolojiyi nasıl etkileyecek?

Yapay zekâ, önümüzdeki dönemde geleneksel sektörlerde büyük bir dönüşüm yaratma potansiyeline sahiptir. Yapay zekâ tüm sektörleri etkileyecek; birkaç sektörden örnek vermek gerekirse:

Üretim Tesisleri: Yapay zekâ tabanlı otomasyon sistemleri, insanların yaptığı tekrarlayan görevleri üstlenebilir ve hataları azaltarak daha hızlı ve doğru üretim yapılmasını sağlar.

Büyük Veri Analizi: Yapay zekâ, büyük veri analizi yetenekleri ile işletmelere daha iyi ve hızlı karar alma süreçleri sunar. Bu sayede yöneticiler, pazar trendlerini, tüketici davranışlarını ve diğer önemli verileri analiz ederek stratejik kararlar alabilir.

• Müşteri Hizmetleri: Chatbot’lar ve sanal asistanlar gibi araçlar aracılığıyla, işletmeler müşteri etkileşimlerini artırabilir ve daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunabilir. Bu da müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırır.

• Sağlık Sektörü: Yapay zekâ ile desteklenen teşhis ve analiz sistemleri, hastalıkların daha hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesine olanak tanır.

• Finans ve Sigorta Sektörü: Yapay zekâ, dolandırıcılık tespiti, risk analizi ve yönetimi gibi alanlarda kullanılabilir. Bu sayede işletmeler, daha etkili güvenlik önlemleri alabilir ve riskleri minimize edebilir.

Yapay zekâ ve nesnelerin interneti konusunda son dönemde dünyada ne gibi gelişmeler var?

Yapay zekâ ve nesnelerin interneti (IoT) alanında son dönemde dünya genelinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Birçok şehir, yapay zekâ ve IoT teknolojilerini kullanarak akıllı şehir projeleri geliştiriyor. Bu projelerle trafik yönetimi, enerji tüketimi ve su yönetimi gibi alanlarda daha verimli çözümler sağlanıyor. Üretim tesisleri, yapay zekâ ve IoT ile donatılarak daha akıllı ve esnek hale geliyor. Bu durum, endüstriyel verimliliği artırıyor ve maliyetleri düşürüyor. Yapay zekâ ve IoT, özellikle sağlık sektöründe devrim yaratıyor. Uzaktan hasta izleme sistemleri, giyilebilir sağlık cihazları ve yapay zekâ tabanlı teşhis sistemleri, sağlık hizmetlerinin etkinliğini artırıyor ve hasta bakımını iyileştiriyor. Tarım alanında ise sensörler ve dronlar kullanılarak toprak nemi, hava durumu ve bitki sağlığı gibi veriler toplanıyor ve analiz ediliyor. Bu sayede su tasarrufu sağlanıyor, pestisit kullanımı azaltılıyor ve genel tarımsal verimlilik artırılıyor. Vispera olarak biz, perakende sektöründe 60’tan fazla ülkede stok yönetimini optimize ederek alışveriş deneyimine katkıda bulunuyor ve firmaların cirolarının artmasına aracı oluyoruz.

Teknolojik gelişmeleri ve dijitalleşen çağı da göz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizin de küresel arenada rekabet dinamiklerini destekleyebilecek gerekli çalışmalar neler olabilir?

Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme, ülkelerin küresel arenada rekabet gücünü artırmak için kritik öneme sahiptir. Türkiye, bu süreçte eğitim reformu, Ar-Ge ve inovasyon destekleri, sektörel dönüşüm programları, regülasyonlar, politika değişiklikleri ve uluslararası iş birliği alanlarında çeşitli adımlar atabilir:

STEM Eğitimi: STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitimine ağırlık verilerek, nesiller boyu sürdürülebilir bir teknoloji yetkinliği sağlanmalıdır. Okullarda ve üniversitelerde teknoloji odaklı müfredatlar oluşturulmalıdır.

Dijital Becerilerin Geliştirilmesi: İş gücünün dijital becerilerini geliştirmek için sürekli eğitim programları ve mesleki sertifika kursları teşvik edilmelidir. Özellikle yapay zekâ, veri analitiği ve siber güvenlik gibi alanlara odaklanmak önemlidir.

Ar-Ge ve İnovasyon Yatırımları: Kamu ve özel sektör iş birliği ile Ar-Ge projelerine yatırım yapılmalı, teknolojik yeniliklerin üretimine teşvik eden fonlar sağlanmalıdır.

Start-up Ekosisteminin Güçlendirilmesi: Girişimcilik destek programları ve hızlandırıcılar ile yenilikçi girişimlerin hayata geçirilmesi sağlanabilir.

Dijital Altyapı Gelişimi: Ülke genelinde genişbant internet erişimi artırılmalı; özellikle kırsal ve dezavantajlı bölgelerde erişim sorunlarının çözülmesi, dijitalleşmenin yaygınlaştırılmasını sağlayacaktır.

Dijital Dönüşüm Projeleri: Kamu ve özel sektörde dijital dönüşüm projeleri geliştirilerek süreçlerin hızlandırılması ve verimliliğin artırılması hedeflenmelidir.

Sektörel Dönüşüm Programları: Tarımda dijitalleşme, sanayide akıllı üretim gibi sektörel süreçlerin optimize edilmesi teşvik edilmelidir.

Dijital Ekonomi Stratejisi: Devlet düzeyinde bir dijital ekonomi stratejisi geliştirilerek, dijital teknolojilerin entegrasyonunu hızlandıracak regülasyonlar uygulanmalıdır.

İnternet Güvenliği ve Veri Koruma: Güçlü yasaların oluşturulması, dijital süreçlerin güvenliğini artıracaktır.

• Uluslararası İş Birlikleri: Ar-Ge ve inovasyon alanında uluslararası iş birliklerine katılmak, bilgi transferini artıracak ve Türkiye’nin küresel rekabet gücünü pekiştirecektir.

Teknolojideki önemli gelişmelerin etkilediği sektörlerden biri de otomotiv sektörü. Otomotiv sektörü için ne tür fırsatlar görüyorsunuz?

Otomotiv sektörü, teknolojideki önemli gelişmelerin etkisiyle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşüm, elektrikli araçlardan otonom sürüş teknolojilerine, dijitalleşmeden bağlantılı hizmetlere kadar birçok yeniliği kapsıyor.

Elektrikli Araçlar: Elektrikli araçların artışı, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak çevresel sürdürülebilirliği artırabilir. Elektrikli araçların daha geniş bir kitleye ulaşması, şehirlerdeki hava kalitesinin iyileşmesine ve karbon salınımının azaltılmasına da katkı sağlayacaktır.

Otonom Sürüş Teknolojileri: Otonom sürüş, ride-sharing (paylaşımlı ulaşım) ve araç kiralama gibi yeni iş modellerini destekleyebilir. Ayrıca otonom araçlar, trafik kazalarını azaltma potansiyeline sahiptir. Akıllı trafik yönetim sistemleri ile entegre çalışarak, trafik akışını optimize edebilir ve şehirlerdeki ulaşımı kolaylaştırabilir.

Bağlantılı Araçlar: Bağlantılı araçlar, sürücü ve yolculara kişiselleştirilmiş deneyimler sunma fırsatı verir. Navigasyon sistemleri, eğlence platformları ve akıllı uygulamalar, kullanıcı tercihlerini öğrenerek daha iyi hizmet sağlayabilir.

Veri Analizi ve Yeni İş Fırsatları: Araçlardan elde edilen veriler, yapay zekâ ile analiz edilerek yeni iş fırsatları yaratabilir. Örneğin, sürüş verilerine dayalı hizmetler geliştirme veya özel ürün tasarımları bu verilerle mümkün olabilir.

Sonuç olarak otomotiv sektörü, teknolojik gelişmelerin sunduğu fırsatları değerlendirerek daha sürdürülebilir, güvenli ve bağlantılı bir geleceğe doğru ilerleyebilir. Şirketlerin değişen pazar dinamiklerine adapte olabilmesi için inovasyona ve Ar-Ge’ye yatırım yapması kritik öneme sahiptir. Bu süreçte, tüketici beklentilerini anlamak ve onlara uygun çözümler sunmak hayati olacaktır.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next