Geleceğin dEVrini Yakalamak: Tüketici ve Araç Üreticileri Araştırma Sonucu Paneli Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Otomotiv sektörü elektrikleniyor

Dünyanın önde gelen motor yağı üreticilerinden Castrol, Türkiye dahil 10 ülkede gerçekleştirdiği elektrikli araç araştırması sonuçlarını açıkladı. Araştırma, devletlerin elektrikli araçlara geçişte kritik bir role sahip olduğuna inanıldığını ortaya koyarken, dünya genelindeki tüketicilerin de özellikle çevresel hassasiyetlerle elektrikli araç almak istediğini gösteriyor.

12-26 Eylül 2022’de düzenlenen Otomotiv Zirvesi kapsamında Bloomberg Web TV’de yayınlanan “Geleceğin dEVrini Yakalamak: Tüketici ve Araç Üreticileri Araştırma Sonucu Paneli”ne katılan Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya (TUCA) Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz, Castrol’ün 2022 yılı başında stratejisini belirlerken, özellikle sürdürülebilirlik ve elektrikli araç konularına odaklandığını açıkladı. Otomotiv sektöründe sürdürülebilirliğin elektrikli araçlar olmadan gerçekleştirilemeyeceğini belirten Tatlısöz, her iki konunun birbiriyle çok yakından bağlantılı olduğunu vurguladı.

2021 bp Enerji Görünümü Raporu’na göre; içten yanmalı motorlara sahip araç sayısı 2040’a kadar artmaya devam edecek. Diğer yandan elektrikli araçlara olan talebin de hızla artacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki 10 yıl ve sonrasının, mobilitenin hızla yükseldiği bir dönem olacağı belirtiliyor. 2022 bp Enerji Görünümü Raporu’ndaki “Hızlandırılmış” ve “Net Sıfır” senaryolarına göre; elektrikli araçların yeni araç satışlarındaki payının 2035’te yüzde 50–70 aralığında, 2050’de ise yaklaşık yüzde 90 civarında olacağı öngörülüyor. Bu iki senaryoda, 2019’daki 7 milyon araca kıyasla 2050’ye kadar küresel araç parkında yaklaşık 2 milyar veya daha fazla elektrikli araç bulunacağı düşünülüyor.

Elektrikli ve hibrit araçların da içten yanmalı motorlara sahip araçlar gibi yüksek teknoloji sıvılara ve greslere ihtiyacı olmasından yola çıkan Castrol, uzun süredir birçok araç üreticisi ve üreticilerin elektrik aksamı gibi bazı ekipmanlarını üreten tedarikçileri ile ortak mühendislik çalışmaları gerçekleştiriyor.

Bunun yanında hızla gelişen elektrikli araç teknolojisini yakından izleyerek yeni teknolojiler ve ürünlere yönelik ar-ge yatırımlarını da artırıyor. Castrol’ün, İngiltere’deki Pangbourne araştırma merkezinde kurulacak elektrikli araç pil test merkezine ve analitik laboratuvarına yaklaşık 60 milyon dolarlık bir yatırım yapacağı belirtiliyor.

Dünya elektrikli araçlara dönüşüme hazır mı?

Sektördeki bu dönüşümün en önemli oyuncularından biri olan Castrol, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 10 pazarda 10 bin tüketici ve 100 üst düzey otomotiv yöneticisi ile elektrikli araç algı ve beklentisini, gerçekleştirdiği “Geleceğin dEVrini Yakalamak” isimli araştırma ile ortaya koydu. Bu araştırma ile şirketlerin, devletlerin net sıfır hedeflerine ulaşma konusundaki fikirlerini öğrenerek tüketicilerin elektrikli araçlara geçişe nasıl baktıklarını görmek amaçlandı.

Castrol TUCA Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz’ün paylaştığı araştırma sonuçlarına göre Norveç, net sıfıra geçmeye en yakın ülke olarak öne çıkıyor. İçten yanmalı araçları kademeli olarak 2025’te sonlandıracak olan Norveç’i, Çin ve Almanya takip ediyor.

Araştırma, otomotiv üreticilerinin sektörü bekleyen zorlukları aşmaya odaklandıklarını gösteriyor. Araştırmaya katılan global otomotiv sektörü yöneticilerinin yüzde 97’si, içten yanmalı motorlu araçlar için devletlerin zorunlu kıldığı kademeli kullanımdan kaldırma tarihlerine uymayı başaracaklarından emin görünüyorlar. Ancak o noktaya ulaşmak için net bir yol haritasına sahip olmadıklarından bahsediyorlar. Sadece yüzde 40’ı şirketlerinin içten yanmalı motorlu araçlardan elektrikli araçlara geçişe hazır olduğunu düşünüyor.

Dr. Hayri Erce  

ODD Genel 

Koordinatörü 

Nilay Tatlısöz    

Castrol Türkiye,

Ukrayna ve 

 Orta Asya (TUCA)  

 Pazarlama Direktörü

Bora Şekip Güray

 Sabancı

Üniversitesi

IICEC Direktörü

   

Ar-ge harcamaları katlanarak artıyor

Otomotiv sektörü yöneticilerinin yaklaşık üçte ikisi bu geçişin kuruluşları için bir numaralı stratejik öncelik olduğunu ifade ediyor. Bu yönde yapılan çalışmalar, söz konusu görüşün şirketlerin ar-ge harcamalarına da yansıdığını gösteriyor. Yapılan araştırma 2015 yılında ar-ge harcamalarının ortalama yüzde 11’inin elektrikli araçlara, yüzde 39’unun ise içten yanmalı araçlara odaklandığını gösterirken, bugün bu oranın yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 21’e ulaştığını ortaya koyuyor. Sektör yöneticileri, 2025’e kadar bu oranın yüzde 31’e, 10 yıl içinde ise üç katına ulaşacağını öngörüyor. Bu dönemde içten yanmalı araçlara yönelik ar-ge harcamalarının yüzde 15’e düşmesi bekleniyor. Eğer hibrit araçlar da hesaba katılırsa, 2025’e kadar ar-ge harcamalarının yüzde 70’inden fazlası elektrikli araçlara ve hibritlere odaklanacağı anlaşılıyor.

Ayrıca araştırmaya katılan sektör yöneticilerinin çoğunluğu, devletlerin elektrikli araçlara geçişte kritik bir role sahip olduğuna inanıyor. Yüzde 63’ü devletlerin içten yanmalı motorlara sahip araçların kademeli olarak kullanımdan kaldırılmasına yönelik hedeflerinin endüstrideki bu geçişe hız kazandıran bir numaralı faktör olduğunu söylerken, yüzde 57’si de net sıfır emisyon hedeflerinin ikinci sırada geldiğini belirtiyor.

Sektör yöneticilerinin yüzde 56’sı endüstrinin elektrikli araçlara geçişini yavaşlatan en büyük engelin yüksek batarya maliyeti olduğunun altını çiziyor. Yüzde 43 şarj altyapısının yeterli olmamasını ve yüzde 40 da yetkin teknik personel yetersizliğini vurguluyor.

Türkiye’de her 2 kişiden 1’i elektrikli araç istiyor

Araştırma Türkiye’nin de içinde olduğu ülkelerdeki tüketicilerin elektrikli araçlara nasıl baktığını da gösteriyor. Dünya genelindeki tüketicilerin yarıdan fazlası, bir sonraki satın almalarında elektrikli araç sahibi olmayı istiyor. Bu konuda Çin yüzde 80 ile öne çıkarken, Türkiye’deki tüketicilerin ise yaklaşık yarısı (yüzde 49) elektrikli araç düşünüyor. Bu oranla Türkiye, araştırmaya katılan ülkelerden Fransa, Avustralya-Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Almanya’nın önüne geçiyor.

Türkiye’deki içten yanmalı motorlu araç ve hibrit araç kullananlar, elektrikli araç almak istemelerinin ardındaki en önemli gerekçe olarak, yüzde 88 ile kentsel alanlarda hava kirliliğini azaltmaya yardımcı olma unsurunu belirtiyor. Dünya genelinde de elektrikli araç almanın arkasındaki en büyük neden olarak, daha az hava kirliliğine neden olması gösteriliyor.

Türkiye tüketicisinin en büyük endişesi şarj altyapısı

Araştırma, fiyata yönelik endişelerinde azaldığını gösteriyor. Araştırmaya Türkiye’den katılan tüketicilerinin yüzde 61’i, bir elektrikli aracın toplam maliyetinin, satış fiyatının yanı sıra vergi, yakıt ve bakım masrafları da hesaba katıldığında, eşdeğer bir benzinli ya da dizel araçtan daha düşük olduğuna inanıyor. Dünyada da yüzde 57 oranında tüketicinin bu konuda aynı fikirde olduğu düşünülüyor. Elektrikli araç sahibi olanların da yüzde 78’i aracın kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin, benzinli veya dizel bir araca göre daha düşük olduğunu söylüyor.

Bunun yanında Türkiye’deki tüketicilerin elektrikli araçlar konusundaki en büyük endişesinin şarj altyapısı olduğu görülüyor. Elektrikli harici araç sürücülerinin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Dünya geneline bakıldığında, ultra hızlı şarj ünitelerinin yaygın olmaması konusunun ilk sırada olduğu dikkat çekiyor.

E-mobilite ve Castrol ON

Castrol TUCA Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz, elektrikli araçlara geçişi hızlandırmak ve elektrikli bir geleceğe geçmeye yardımcı olmak için endüstri ortaklarıyla da çeşitli alanlarda birlikte çalıştıklarını belirtiyor. Castrol ON elektrikli araç sıvılarının elektrikli araçların seyahat mesafelerini uzatmaya, daha hızlı şarj olmasına ve daha uzun süre dayanmasına yardımcı olmak için endüstrinin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelme ve geleceği daha da yakınlaştırma hedefinde olduğunu söylüyor. Tatlısöz, “Castrol ON e-sıvılarının e-mobilite çağında çok önemli bir rolü var. Tedarikçiler, markalar ve sektörel ortaklarla iş birliği içinde yeni e-sıvılar geliştiren özel ar-ge ekibine sahip olarak sektörün karbondan arındırılması konusunda da önemli bir görevi üstleniyoruz. Ortak mühendislik ve iş birlikleri ile her soruna özel çözümleri birlikte bulacağız. Türkiye’de giderek büyüyen elektrikli araç pazarının sağlıklı bir şekilde yol alması ve elektrikli araçların daha uzun süre üst düzey performans göstermesi için biz de üstümüze düşeni yapıyoruz. Kasım 2022 itibariyle, elektrikli araçlara yönelik geliştirdiğimiz Castrol ON e-sıvılarımız ile Türkiye pazarında da yer alacağız” diyerek Türkiye’ye yaptıkları yatırımları artırmaya devam edeceklerinin altını çiziyor.

Elektrikli araç pazarı Çin, Almanya, İngiltere ve Amerika’da hızla büyüyor. Geliştirilen e-sıvılar bu pazarlarda Castrol ON markası altında sunuluyor. Dünyada üretilen 3 elektrikli aracın 2’sinin ilk dolumunda Castrol ON kullanılıyor.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next